İJA sohbetleri: Türkiye 1984 romanı gibi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ekim 22 2022
Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarında IJA Stantına konuk olan Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Vedat Demir ve Erkam Tufan Aytav ‘Medya-Demokrasi İlişkisi’ni konuştu.
Moderatörlüğünü gazeteci-yazar Erkam Tufan Aytav’ın yaptığı programda Strasbourg Üniversitesi öğretim üyesi akademisyen ve yazar Prof. Dr. Eser Karakaş ‘İfade özgürlüğünün ekonomisi’ni anlattı. Düşünce özgürlüğünün ifade özgürlüğünün temel dayanağı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Eser Karakaş, Türkiye’nin asıl sorununun düşünce özgürlüğü olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE’DE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK

Prof. Karakaş şunları anlattı: “Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, akademik özgürlük düşünce hürriyetinin bir alt katmanıdır. En önemlisi özgür düşünce üretebilme özgürlüğüdür. Alçak bir KHK ile atılmadan önce yıllarca üniversitede hocalık yaptım. Bu sorunu asistanlığımdan beri gözlemlerdim. Öğrenciler düşünce üretemiyor. Belirli kalıpları aşamıyor. Düşünceye açık değil.”

HAKARET VE ŞİDDET İÇERMİYORSA İFADE ÖZGÜR OLMALI

“Türkiye’de herkes ifade özgürlüğünden yana ama sorduğunuz zaman ‘hangi ifade özgürlüğü’ tartışılır. Esasında iki önemli kriter var; hakaret ve şiddet içermediği sürece ifade özgür olmalı. Rahmetli Hrant Dink bu yüzden öldürüldü. Kimse sert eleştiri istemiyor. Her kesim için bu geçerli. Alevisi de, Sünnisi de, İslamcısı da, kurucu ideolojiye sahip kimseler de sert eleştiri istemiyor kendisiyle ilgili. Oysa hakaret ve şiddet içermiyorsa sert şekilde eleştirilebilmeli. Şiddet içeriyorsa ve kanıtlanabiliyorsa o ifade özgürlüğü kapsamı dışında kalır. Amerika Birleşik Devletleri’nde seçimlerde Trump’a neler dendi. Ama basın ve ifade özgürlüğü yasalarla teminat altına alındığından Trump aleyhte dava açamadı.”

FAHRETTİN ALTUN’UN HADDİNE Mİ?

“Ben bir ekonomi profesörü olarak desem ki ‘Kur korumalı mevduat Türkiye ekonomisini uçuruma götürüyor.’ Bu benim alanım. Fahrettin Altun’un haddine midir ki bana dezenformasyon yapıyorsun desin? Böyle bir şey olamaz. O halde devletin bana verdiği profesörlüğün ne anlamı kalır? Bu kabul edilemez. Hâkim önüne gitsek hâkim mi karar verecek benim doğru veya yanlış söylediğime? Oysa Anayasanın 132. Maddesine göre öğretim üyele

Bu haberler de ilginizi çekebilir