Kabile devleti ve muz cumhuriyeti

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 12 2017
Bakın muz cumhuriyetleri ve kabile devletlerini kategorik olarak birbirinden ayırmak lazım. Kabile devletinde en azından o kabilenin kendi iç dinamikleri vardır ve lider bu dinamikleri dikkate almak zorundadır. Büyücüsü, yaşlıları, avcıları dikkate alır reis, ona göre akılcı hareket eder. Muz cumhuriyetlerinde ise genellikle tek bir adam tüm gücü kendinde toplar. Sistemin üzerinde kurulu olduğu çıkar ilişkileri ağı, yegâne sadakat unsurudur. Liderin etrafında fır dönen avenelerin her biri bu gerçeği bilir ve rasyonel ama ahlaksız bir fırsatçılıkla kendi avantalarını kovalar. Lidere neden bağlı olduklarını izah ederken, onun karizmasından, ileri görüşlülüğünden, cesaretinden, vatanseverliğinden, dindarlığından, duygusallığından, dik duruşundan falan söz ederler. Olmayan bir mit yaratırlar. Tıpkı olmayan düşmanlar, olmayan aleyhte çalışan lobiler, olmayan ötekiler yarattıkları gibi.
tr724 yazarı Prof. Dr. Mehmet Efe Çaman AKP'nin son dönemde sıkça tekrarladığı 'kabile devleti değiliz' söylemi üzerinden gelinen durumu değerlendirdi. İşte o yazı:

KABİLE DEVLETİ VE MUZ CUMHURİYETİ

Kürsüde yine. Belli ki Ukrayna’daki basın konferansı sırasında uykusunu iyi almış. Sırbistan’da bu sefer. ABD büyükelçisini fırçalıyor. “Eğer büyükelçi bunu [vize kararını] kendi kafasına göre aldıysa [onu] Amerikan üst yönetiminin bir dakika [görevde] tutmaması gerekir”. Tutuklanan şahıs hakkında çoktan hüküm verilmiş zat-ı âlileri tarafından: “Bu ajanlar [tutuklanan elçilik personeli, sorgulanmasına karar verilen bir diğer elçilik personeli, her ikisinin de gözaltına alınmış bulunan eşleri ve çocukları] Amerikan Başkonsolosluğu’na nasıl sızdı? Eğer bunlar sızmadıysa, bunları buraya kim soktu [kim onları işe aldı], Bunların [bu soruların] üzerinde durulması lazım. Hiçbir devlet kendisini içerden tehdit edecek bu ajanlara müsaade etmez”.

Bu cümleler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının. Bu onun resmi unvanı. Çevresi ve destekçileri kendisine kısaca “reis” diyorlar. Bu açıklamaların yapıldığı günden bir gün önce, Erdoğan Türkiye’nin bir “kabile devleti olmadığını” söylüyor. Yukarıdaki açıklamaların yapıldığı gün ise, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan kişi, Türkiye’nin bir muz cumhuriyeti olmadığını haykırıyor. Sonra şu cümleleri telaffuz ediyor: “Bir resmi bankamızın genel müdür yardımcısını görevli gittiği ülkenizde yaka paça tutup [yasadışı uluslararası organize suça karıştığı iddiasıyla tutuklayıp] hapse atarken bize mi sordunuz, bizden izin mi aldınız?”

Ve yapılanlara [Zarrab davasına ve Halkbank genel müdür yardımcısının tutuklu yargılanmasına, Erdoğan’ın eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’ın ise tutuklama kararı ile arananlar listesine alınmasına] Türkiye’nin “misliyle karşılık verileceğini” söylüyor. Evet, misliyle k

Bu haberler de ilginizi çekebilir