Kendinden motorlular...
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Nisan 21 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz, yeni köşe yazısını 'Kendinden motorlular...' başlığı ile kaleme aldı.
Kitleleri, lokomotif ruhlu insanlar harekete geçirir. Eğer bu kendinden motorlular kötü ideolojilerin ve radikal anlayışların mensupları ise, insanları felâkete götürürler. Eğer güzelliklere hayırlara ve evrensel insanî değerlere sevk ediyorlarsa, insanları huzura ve saadetlere sevk etmiş olurlar.
Normalde hangi milletten veya hangi dinden ve anlayıştan olursa olsunlar bütün insanlarda güzelliğe, iyiliğe meyil vardır. Tabiî, vicdanı sönmüş, kalbi kararıp mühürlenmişler istisna edilebilir. Ama bizim elimizde bir “samimiyet ölçer” bir âlet olmadığı için ilk baştan her insan için hüsn-ü zanda bulunmaya mecburuz. Zaten Cenab-ı Hak, “Tîn Suresinde” incire, zeytine, Tur-u Sina’ya ve Belde-i Emir Mekke’ye yemin edip “Muhakkak ki, insanı, ahsen-i takvim üzere, en güzel kıvamda, en mükemmel biçimde yarattılar” diye yemin etmiyor mu? Öyleyse asıl olan ahsen-i takvimliktir. Ama aslını koruyamayıp nefis ve şeytanın emrine girip esfel-i sâfîline yuvarlananlar da oluyor. Ama, tam iman edip sâlih ameller işleyenlere ise hiç eksilmeyen vaad ediliyor.
Bu yeminler Hz. Muhammed Aleyhisselama, Hz. Musa Aleyhisselama, Hz. İsa Aleyhisselam ve diğer şahsiyetlere işaret etmekte…
Biz dönelim Ahsen-i Takvim üzere yaratılan insan hakikatine. Aslında dünyanın neresinde olursa olsun insanlarda bu güzel mayadan bir eser vardır. Bilhassa mazlum ve mağdur insanlara karşı bir merhamet duygusu mevcuttur. Bize düşen o ülkenin dilini, kültürünü öğrenerek entegre olmaya çalışmak. Ama asla kendi özümüzden ve kökümüzden kopup asimile olmadan o mozayik içinde kendi rengimizde çiçekler açarak o topluma yeni bir zenginlik katmak. Eğer konumlarına uyum sağlayarak, topluma yük olmadan bilakis yük alarak üretken olarak tam bir vatandaş özelliklerini taşıyarak yaşarsak, saygı ve s
Normalde hangi milletten veya hangi dinden ve anlayıştan olursa olsunlar bütün insanlarda güzelliğe, iyiliğe meyil vardır. Tabiî, vicdanı sönmüş, kalbi kararıp mühürlenmişler istisna edilebilir. Ama bizim elimizde bir “samimiyet ölçer” bir âlet olmadığı için ilk baştan her insan için hüsn-ü zanda bulunmaya mecburuz. Zaten Cenab-ı Hak, “Tîn Suresinde” incire, zeytine, Tur-u Sina’ya ve Belde-i Emir Mekke’ye yemin edip “Muhakkak ki, insanı, ahsen-i takvim üzere, en güzel kıvamda, en mükemmel biçimde yarattılar” diye yemin etmiyor mu? Öyleyse asıl olan ahsen-i takvimliktir. Ama aslını koruyamayıp nefis ve şeytanın emrine girip esfel-i sâfîline yuvarlananlar da oluyor. Ama, tam iman edip sâlih ameller işleyenlere ise hiç eksilmeyen vaad ediliyor.
Bu yeminler Hz. Muhammed Aleyhisselama, Hz. Musa Aleyhisselama, Hz. İsa Aleyhisselam ve diğer şahsiyetlere işaret etmekte…
Biz dönelim Ahsen-i Takvim üzere yaratılan insan hakikatine. Aslında dünyanın neresinde olursa olsun insanlarda bu güzel mayadan bir eser vardır. Bilhassa mazlum ve mağdur insanlara karşı bir merhamet duygusu mevcuttur. Bize düşen o ülkenin dilini, kültürünü öğrenerek entegre olmaya çalışmak. Ama asla kendi özümüzden ve kökümüzden kopup asimile olmadan o mozayik içinde kendi rengimizde çiçekler açarak o topluma yeni bir zenginlik katmak. Eğer konumlarına uyum sağlayarak, topluma yük olmadan bilakis yük alarak üretken olarak tam bir vatandaş özelliklerini taşıyarak yaşarsak, saygı ve s
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Kenya'da adam kaçırma girişimi: Eğitimci Mustafa Güngör'ün Türkiye'ye iade riski var!2.Meriç'te Erdoğan'la aynı safta yer tutan Özgür Özel'e tepkiler büyüyor3.17-25 Aralık'ın yıl dönümünde AKP'li vekilin saati dikkat çekti: İşte o saat!4.AİHM kararlarına rağmen hukuksuz operasyonlar sürüyor: 1601 kişi daha tutuklandı5.Duygulara köprü kurmak

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

ŞERİF ALİ TEKALAN
ESRA BÜYÜKCOMBAK

HARUN TOKAK
ÇOK OKUNAN HABERLER







