'Krizin bedeli ödenecek, uçmayan(!) kalmasın'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Kasım 27 2018
''2017 yılı kasım ayında TCMB’nin bankaları fonlama maliyeti yüzde 8,25 idi. Bugün yüzde 24. Üç kat artan bir politika faizi karşısında kurdaki gerileme TL’nin kaybını telafi etmedi. Faizin de bir faturası olacak. Faiz artışı bütçede faize giden parayı 2019’da 114 milyar TL’ye yükseltecek. 2018’de 80 milyar TL’yi aşacak faiz ödemeleri.''
Semih Ardıç / Tr724
Uçmayan kalmasın

Bir dönem Anadolu Jet’in reklam sloganından mülhem bir başlık tercih ettim: “Uçmayan kalmasın!” Başlıkla neyi kast ettiğimi makalenin sonuna derc ettim.

Türkiye’de krizin giderek kılcallara yayıldığını bizzat reel sektör müşahede ediyor.
 
BİR SENE EVVEL DOLAR: 3,92 TL

Kur cenahında rakamlar toparlanıyor gibi olsa da bilanço bir evvelki sene ile mukayese edilirse bir kıymet ifade eder.

Türk Lirası, dolar ve euro gibi yabancı para birimleri karşısında son bir senede yüzde 30 civarında geriledi. Alıştıra alıştıra devalüasyon!

Halihazırda “toparlanma” diye ifade edilen geri gelişe rağmen yüzde 30 eriyen bir para birimimiz var. 27 Kasım 2017’de 3,92 TL olan dolar tam bir yıl sonra bugün 5,23 TL. Euro da 4,59 TL’den 5,95 TL’ye yükseldi.  

Ağustos ayındaki şokta kurlar dolar için 7 TL’nin, euro için de 8 TL’nin eşiğinden döndü.

YÜZLEŞME OLACAKTI

Cari açık, 220 milyar dolar dış borç gibi giderek taşınmaz hale gelen yükler sebebiyle bir yüzleşme olacaktı.

24 Haziran’da yüzde 52 rey ile “Başkan” seçilmenin verdiği pervasızlıkla ABD ile bilek güreşine tutuşan Recep Tayyip Erdoğan bu yüzleşmeyi ağustosa çekmiş oldu.

Pastör Andrew Brunson’ı vermeyeceğini söylediği o günleri hatırlayın… Erdoğan piyasa ile inatlaştıkça kur ve faizde hiç kimsenin hayal etmediği seviyeler geçildi.

Merkez Bankası da tribünlere çıkınca Türkiye ekonomisi kur depremine maruz kaldı. Ağustosta ölümün kıyısından dönünce de

Bu haberler de ilginizi çekebilir