Kudsi program

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Mayıs 5 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz'ın yeni köşe yazısı 'Kudsi program' başlığını taşıyor.
Yirmi İkinci Mektub’un Birinci Mebhası hakkında Üstad Hazretleri: “Birinci Mebhas, ehl-i imanı uhuvvete ve muhabbete davet eder.” diyor.

Bu bölümde “Bismillahirrahmanirrahim. Muhakkak ki, müminler kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin.”  (49/10)  “Sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki, seninle kendisi arasında düşmanlığı olan kişi, candan sıcak bir dost  oluvermiş.” (41/34)  “O muttakiler ki, kızdıklarında öfkelerini  yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle iyi davrananları sever.”  (3/134)  meâlindeki âyetlerin bir nevi tefsiri yapılıyor:

“Müminlerde nifak (ikiyüzlülük, münafıklık)  ve şikak (anlaşmazlık, ihtilaf) kin ve adavete sebebiyet veren inad ve hased; hakikatçe, hikmetçe, insaniyet-i kübra olan İslâmiyetçe, hayat-ı şahsiyece, hayat-ı ictimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduddur (kabul görmemiştir), muzırdır ve zulümdür, hayat-ı beşeriye için de zehirdir. Şu hakikatın  gayet çok vecihlerinden altı veçhini beyan ederiz:

Birinci Vecih: Hakikat nazarında zulümdür. Ey mümine kin ve adâvet (düşmanlık) besleyen insafsız adam! Nasıl ki sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum işe bir cânî var. O gemiyi batırmaya ve o hâneyi yakmaya çalışan bir adamın, ne derece zulmettiğini bilirsin. Ve zâlimliğini semâvâta işittirecek derecede bağıracaksın. Hatta bir tek masum, dokuz cânî olsa; yine o gemi hiçbir adâlet kanunu ile batırılmaz.

“Aynen öyle de: Sen Rabbanî bir hane ve İlâhî bir gemi olan bir müminin vücudunda, iman, İslâmiyet ve komşuluk gibi dokuz değil, belki yirmi masum sıfat varken, sana muzır olan ve hoşuna gitmeyen bir câni sıfatı yüzünden ona kin ve adâvet bağlamakla, o mânevî vücud hânesinin mânen batırılmasına, yakılmasına ve batmasına  teşebbüs ve arzu etmen, o

Bu haberler de ilginizi çekebilir