Kur'ân ayında Kur'ân'a yönelme

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Nisan 29 2020
Ramazan-ı Şerif öyle kutlu ve bereketli bir ay ki, orucu, teravihi, mukabelesi, zekâtı, fitresiyle ve her yönüyle ötelerden gelen bir esenlik ve huzur ayıdır.
ALİ AKPINAR

Ramazan-ı Şerif öyle kutlu ve bereketli bir ay ki, orucu, teravihi, mukabelesi, zekâtı, fitresiyle ve her yönüyle ötelerden gelen bir esenlik ve huzur ayıdır. Diğer aylara sultanlık yapacak kadar şerefi haiz olan, bin aydan daha hayırlı bir geceyi de içinde barındıran bu ayı bu denli önemli kılan hiç şüphesiz ki  Kur’ân-ı Kerim’in onda indirilmiş olmasıdır. ‘’O Ramazan ayı ki insanlığa bir Rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi…’’1 ayetinin beyanı bunu açık şekilde ifade eder. Bundan anlıyoruz ki ramazan Kur’ân ile bir bütünlük kazanmakta, asıl hüviyetini Kur’ân ile almaktadır. Kur’ân’sız bir ramazan düşünülemeyeceği gibi hayat rehberimiz olan bu Kitab’ı okumadan, ahkâmını anlamaya çalışmadan, ihtiva ettiği mânâları tefekkür etmeden geçireceğimiz günler de ramazanımız adına verimsiz olur.
Dağların bile kabul etmekten ictinap ettiği o büyük emaneti yüklenen insana bir nur, bir hidayet rehberi olarak gelen Kur’ân’ın; indiği zamanı, mekânı ve o günün insanlarının yaşadığı cahiliyeyi düşündüğümüzde, onlarda ne büyük inkılâplar ve tahavvüller gerçekleştirdiğine tefekkürle bakmak bizi her daim hayretlere sevk eder. Evet, hayranlıkla ve ibretle baktığımızda göreceğiz ki O Kur’ân, indiği mağarayı hira sultanlığına çevirdi, cahiliye devrini saadet asrı yaptı; indiği yerdeki kömürleri elmaslara dönüştürdü ve insanlık için hidayet, huzur ve ilim kaynağı oldu. Asırlar geçsede O, daha dün inmiş gibi yeni ve âdeta el değmemiş gibi tazeliğini korumakta. O İlâhî Nûr, sadece indiği zamanı ve insanları aydınlatmakla kalmamış; ezelî ve ebedî hitabıyla tüm asırları parlak şuâlarıyla aydınlatmış, meleklerin bile imreneceği a’lâ-yı illiyîne mazhar insan modeli çıkarmıştır.
Kur’ân’ın rahlesine tam bir sadakatla diz çöken ve ilk talebeleri olan sahabe efendilerimiz imanda, ilimde, irfanda, irşatta; askerî, iktisadî, idarî ve diğer alanlard

Bu haberler de ilginizi çekebilir