Musibetlere karşı 'Sabır' ve dinimiz

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Nisan 20 2020
"Mü’min ümitli olur. Ümit îmanla beslenir. Sabır da, îmana güç katar. Sabır zordur, acıdır ama, neticesi güzel ve meyvesi tatlıdır. Demek ki her varoluş, "sabır" dikenini yutmaktan geçiyor."
Mehmet Ali Şengül
Sabır

Pek çok müşkil sabırla çözülür. Kriz ve sıkıntılara, musîbet ve hastalıklara onunla karşı konulur. Onun için sabır; hem zirve insanların vasfı, hem de zirveleşme yolunda olanların güç kaynağıdır.
      
Şûra sûresi 43. âyette Cenâb-ı Hak, “Her kim dişini sıkarak sabreder ve kusurları affederse, işte onun bu hareketi, ancak büyüklere yaraşan örnek davranışlardandır.” buyurmaktadır.
       
Sabır; eza ve cefâlara, musîbetlere, ibâdetlerin zorluklarına dayanma ve sıkıntılara katlanmadır. O; rızây-ı ilâhiyi kazanmanın ve fazîletlere ermenin, öteler ötesi Firdevs-i Âlâ’ya ulaşabilmek için engelleri aşmada irâdenin zaferidir.
      
Sabır mevzuunda Hz. Üstad şöyle buyurur:
‘1- Taatte (Allah’a ve Rasülüllah’a, din-i mübîn-i İslâm’a itaatte) sabır,
2- Mâsiyette (günah işlememeye karşı) sabır,
3- Musîbette (maddî- manevî her türlü sıkıntılara karşı) sabır’ 

F.Gülen Hocaefendi ise; 

‘4- Dünyânın câzibedar güzelliklerine karşı yol-yön değiştirmeden, (Şımarmadan, gurur ve kibir göstermeden, tevâzu ve mahviyet içinde) çizgiyi korumada sabır,
5- Zaman isteyen işlerde zamanın zorlamasına, çıldırtıcılığına karşı (hissi hareketlere girmeden, isyan edip baş kaldırmadan, nefis ve şeytana esir olmadan) sabır’ ilâvesinde bulunmaktadır.
      
Peygamber Efendimiz (sav), Sahabe Efendilerimiz (r.anhum), Ehlüllah, âlim ve hak dostları hayatları boyunca Kur’an’ın gösterdiği çizgide hareket etmiş ve sıkıntıların her çeşidini sabrın gücüyle göğüslemiş ve aşmışlardır.
      
Hz. Ömer (ra), ‘Ey Allah’ın Rasülü (sav)! Hz.Nuh (as), kavmine beddua etmiş, “Rabbim, yeryüzünde kafirlerden tek kişi bırakma!” demişti. Sen öyle demedin sabrettin, tahammül gösterdin, he

Bu haberler de ilginizi çekebilir