Nasıl anlatalım?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 30 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Safvet Senih yeni köşe yazısını 'Nasıl anlatalım?' başlığı ile kaleme aldı.
         Acaba bizden önceki büyüklerimiz nasıl anlatmışlar? Her seviye insanın anlaması için Kur’an-ı Kerim temsiller getirmiş. Daha önceleri de Hz. İbrahim Aleyhisselamın suhufunda (Sekizinci Söz’de Üstad Hazretlerinin naklettiği)  kuyu temsiliyle ifade edilenler de böyledir. Risale-i Nurlardaki temsilî hikayeciklerle anlatılan nice hakikat mevcut… M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ilkokul mezunu hazırlık sınıfı öğrencilerine konuşmalarına da büyüklere hitaplarına da şahit olmuş birisi olarak, her seviyeye göre nasıl en uygun hitapları bulunduğunu da biliyorum.

         Mehmed Feyzi Ağabeyimizin de bir anlatım tarzı var. Necati Usun bu hususu şöyle naklediyor:

         “Mehmed Feyzi Efendinin, Risale-i Nur’dan ezberden anlattığı yerler yanında bir özelliği de konuları kendi ifadesiyle, daha basitleştirerek çok güzel misallerle anlatmasıydı. Mesela anlattığı şu hususu çok derslerde sebepler noktasında örnek vermişdir…

         “Nasıl ki, Hacivat-Karagöz oyunları vardır. Baktığımız zaman sahnede iki tane karton, düşüyor, kalkıyor, kavga ediyor, konuşuyor. İnsan hayrette kalıyor. Bir kağıdın nesi konuşacak… Sonra biraz  dikkat  ettiğiniz zaman bakarsınız ki, o kartonların arkasında bir ip uzanır. Ha!  Bu ip bunları indiriyor, kaldırıyor, dersiniz. Ama sonra düşünürsünüz bu ip de şuursuz. Bu ip nasıl indirip kaldıracak?  Biraz daha dikkat ettiğiniz zaman bakarsınız ki, o iplerin arkasında o ipleri tutan bir el vardır. O zaman perdenin arkasında bir şahıs olduğunu ve asıl indiren, kaldıran, konuşturan o şahıs olduğunu anlarsınız.

         “İşte kainat da sebepler de böyle bir perdedir. Kanunlar birer ip mesabesindedir. Sebepleri yaratan, kanunlar muvâcehesinde idare eden  Cenab-ı H

Bu haberler de ilginizi çekebilir