O SES SUSTU

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Kasım 17 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, yeni köşe yazısını 'O ses sustu' başlığıyla kaleme aldı. Tokak'ın köşe yazasının konusu muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefatı.


İnsanlığın ilk dönemlerinde yolcular, vahşi dağlarda, tenha çöllerde, derin vadilerde yollarını kaybetmemek için gökyüzüne bakarmış. Gemiciler de, fırtınanın çıktığı, denizin köpük köpük öfkelendiği, bardaktan boşanırcasına yağan yağmurların insana düşman gibi göründüğü uçsuz bucaksız denizlerde, rotayı kaybetmemek için de aynı şeyi yaparlarmış.
Zira gökyüzünde bir kandil gibi asılı duran Kutup Yıldızı, onlara hep gülümser, umut taşır, yol gösterirmiş.
1960’lı yılların sonları…
Ağabeyimle Uşak İmam-Hatip Okulunda okuyorduk.
Ülkemizde neler olup bittiğine dair bir anlam veremesek de karanlığa kandil yakan yüce ruhlardan haberimiz vardı ve onları yakından takip etmeye çalışıyorduk.
El-ayağın buz tuttuğu, kalplerin felç olduğu, zihinlerin bulandığı, zifiri karanlığın örtüsünün ülkemiz üzerine çekilmek istendiği o günlerde en güçlü ışık İzmir taraflarında parlıyor, Ege camilerinden, minare gölgelerinden yükselen bir ses, gür ormanların uğultusu gibi bize kadar ulaşıyordu.
Zifiri karanlığa, fırtına ve tipiye rağmen, kutup yıldızı oradaydı ve yolunu bulmak isteyenleri davet ediyordu.
1973 baharında Kutup Yıldızı’na doğru yolculuğumuz başladı.
Küçük ve şirin bir ilçenin küçük bir camii kürsüsünde konuşurken gördüm onu ilkin.  
Adı gibi geniş ve manalı bir şahsiyeti vardı.
Yüzünde geçmişin derin izleri okunuyordu. Yine geçmiş yıllardan kalma bir acılık seziliyordu güzel gözlerinde. Daha otuzlarındaki bu genç, geniş omuzlarında ve bir yanardağı andıran yüreğinde çok ağır bir hayat yükünü taşıyor hissi veriyordu. Yüzü sanki kafasının içinde ilahi bir ışık varmışçasına nur gibi parlıyordu. Gözlerindeki ve yüzündeki ışık bütün cemaati etkisi altına

Bu haberler de ilginizi çekebilir