Otizmde erken tanı önemli!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Mart 28 2016
Bazı çocukalar bebeklikten itibaren göz teması kuramıyor, ismi ile çağırıldığında aldırmayıp duymuyormuş gibi davranabiliyor. Otizmi çocukluğun ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve hayat boyu devam eden gelişimsel bir bozukluk olarak niteleyen Yrd. Doç. Dr. Havva Nüket İşiten, erkek çocuklarda daha sık görülen otizmde erken tanının önemli olduğunu söyledi.
Bazı çocukalar bebeklikten itibaren göz teması kuramıyor, ismi ile çağırıldığında aldırmayıp duymuyormuş gibi davranabiliyor. Otizmi çocukluğun ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve hayat boyu devam eden gelişimsel bir bozukluk olarak niteleyen Yrd. Doç. Dr. Havva Nüket İşiten, erkek çocuklarda daha sık görülen otizmde erken tanının önemli olduğunu söyledi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi'nden Yrd. Doç. Dr. Havva Nüket İşiten, konu hakkında bilgiler verdi. Yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan otizmin bazı karakteristik belirtileri olduğunu söyleyen İşiten, "Otizm yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık gelişimsel bir bozukluktur. Normal gelişen bebekler, bakıcısı ile sosyal ilişki kurmaya eğilimdirler ve bu yüze bakma becerisi ile başlar. Bakmak ve göz teması kurmak, sözcük öncesi çocuk ve bakıcısı arasındaki iletişim biçimleridir ve sosyalleşmenin temelini sağlar. Otizmli çocuklarda ise normal gelişimin duraklaması, gerilemesi ve bozulması söz konusudur. Gelişimdeki bu bozulma küçük yaşlarda fark edilebilir." dedi.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Otizmin davranış, zekâ, iletişim ve dil gelişimi, oyun, dikkat ve aktiviteler gibi çok çeşitli alanlarda belirtiler gösterdiğini kaydeden İşiten, belirtileri şöyle sıraladı:

-Bebeklikten itibaren göz teması olmayabilir. 'Bay bay', 'baş baş' gibi jestleri öğrenemez ya da geç öğrenir, farklı şekilde kullanabilirler.
-Erken çocuklukta istedikleri nesneleri erişkinlerin eliyle işaret edebilirler.
-Kayıtsızdırlar; ismi ile çağırıldığında çoğu kez aldırmazlar, duymuyormuş gibi davranırlar.
-Sosyal gülümseme yoktur.
-Monoton bir tonda ve herhangi bir duygu yansıtmadan konuşurlar.
-Çevreyi gözetlemezler ve taklit etmezler.
-Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamakta güçlük çekerler.
-Duruşlarında, ellerini kullanmada zaman zama

Bu haberler de ilginizi çekebilir