Uçurtmayı Vursalar da Yükselir

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazar, Mayıs 28 2023
Samanyoluhaber.com yazarı Harun Tokak'ın Pazar yazısı: Uçurtmayı Vursalar da Yükselir

HARUN TOKAK



1986 kışının soğuk bir şubat günüydü…
Hocaefendi ile Antalya’dan Burdur’a doğru gidiyorduk. 
Nevzat Ayvacı, Ahmet Kara, Naci Tosun, Cevdet Türkyolu gibi isimleri hatırlıyorum.
Gökte katar katar kara bulutlar sanki yaklaşan bir tehlikeden haber verircesine telaşlı telaşlı koşturuyordu.
Yol kenarındaki bir camide birlikte akşam namazını kıldık.
Özal iktidarda olmasına rağmen 1980 darbesinin savcıları Hocaefendi’yi Sefiller’deki Jean Valjean gibi köşe bucak arıyordu.
Duvarlarda, billboardlarda Hocaefendi’nin resmi, kanlı katillerle birlikte asılı duruyordu.
Hocaefendi Anadolu’yu mekik gibi dokuyor, ‘Moralinizi bozmayın.’ diyordu.
Kısa dönem askerlik yapan bütün talebelerini kışlalarında ziyaret ediyordu.
Antalya’ya gelişi de o cümledendi.
Hocaefendi’nin bindiği araba huysuz bir at gibi ikide bir kesik kesik öksürüyor, sonra da duruyordu.
Böyle zamanlarda Hocaefendi bu durumu hayra yormaz ve geri dönerdi. 
Bu defa dönmedi.
Araba gelmekte olan bir tehlikeyi hissetmiş hisli bir at gibi Burdur’a kadar hep huysuzlandı.
Burdur girişinde kalabalık bir polis topluluğu karşıladı bizi.
Hemen Hocaefendi’yi arabadan indirip iki koluna girdiler. Böğrüne silahı dayayıp, “Kıpırdarsan karnını kurşunla doldururuz.” dediler.
Bize de arabanın camlarından silahları doğrultarak “Sakın kıpırdamayın!” talimatı verdiler.
Telsizlerle “Operasyon tamam!” anonsu geçtiler.
Hepimizi Burdur Merkez Karakolu’na götürdüler. 
Bize de öyleydi ama Hocaefendi’ye karşı çok daha kaba saba davranıyorlardı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir