İslama yakışan TENKİT

Safvet Senih

Safvet Senih

27 Eyl 2023 08:32
  • Baş yarıp göz çıkaran tenkit adı altındaki tahriplere  karşı Üstad Bediüzzaman “İslâma Yakışan,  Hudâbinâne İnsaftır. Hodbinane Tenkit Değil” başlığı altında Lemaat Risalesinde şunları yazıyor:
    “En müthiş marazımız, hem mânevî musibetimiz; cerbeze ve gurura dayanan şu TENKİT’tir.
    “O TENKİT’i işleten eğer insaf eli ise, hakikatı rendeçler (güzelleştirir).  Eğer o tenkidi gurur kullanıyorsa, tahrip eder paçalar. Tenkit hususunda müdhişin de müthişi, imanî akidelere meselelere, dinin kabul edilmiş meselelerin dair girmiş tenkiddir…
    “Zira iman, TASDİK  ile beraber  hem İZ’AN’dır (Kalbî derin tasdik).  İz’an ile beraber, teslim ve İLTİZAM’dır. (İslamiyetin her meselesine candan taraftarlıktır).  İz’an ile beraber, teslim ve İLTİZAM’dır. (İslamî güzellikleri, fıtratının bir yanı haline getirip severek yaşamak, hayatı geçirmektir.)  (Maalesef nefsinin gururuna kapılmışların yaptıkları)  Şöyle tenkitler teslim ve imtisâli, iz’an ve iltizamı kırıyor. Her ne kadar şüphe vermese bile TASDİK’te kalıyor. (Çünkü insan beyninde ilmin mertebeleri yedidir: 1-Tahayyül,  2-Tasavvur,  3-Taakkul, 4-Tasdik, 5- İz’an, 6-İmtisal, 7-İtikad… Tasdik dördüncü basamakta kalıyor…  Yani eksikte…)  Hem de bî taraf  (Tarafsız, yani artık İslam’a taraftar değil…)  lâübâlî…  (İslamî ciddiyet ve hassasiyeti kaybetmiş vaziyette)
    “Halbuki şu tereddüt, evham ve vesvesenin bollaştığı zamanda herkese lâzım olan, İz’andır ve iltizamdır; bunları, nuranî sıcak kalplerden, hiçbir vesvese olmadan, çıkan sâfî eserlerle geliştirmek ve takviye etmek gerekir. Böyle müsbet düşünceleri, iyiye güzele teşvik eden beyanları, hüsn-ü zanla temâşa etmek gerekir…
    “Avrupa  kâselisleri arasında ‘Bî-tarafane düşünmek, muhakeme’  diye bir şeyler söylenip durmaktadır. Halbuki bu söz, itikadî mevzularda ‘muvakkat dinsizlik’tir. Bu sözü, yeni hidayete gelmiş veya İslâmiyete yeni müşteri olmuş birisi söylese, belki olabilir. Evet ayrıca yüzde bir insanımıza; din düşmanına cevap vermek, susturmak için veya İslama talip olacak kişiyi ikna etmek için muvakkaten böyle durumlarda o tavrı takınmak olabilir. Yüzde doksan böyle bir düşünce vermek; bir hasmı kazanmadan kırk  Müslümanın her birer vesvese ile mübtelâ edip fedâ etmek olur.”
    * * *
    “Gurur zaaftan gelir, dalâlete gider. Gurur dâhilde ilhaddır (dinsizliktir). Hâriçte kâfirlerin inkarcı görüşlerine karşı salâbettir; dimdik ayakta durmaktır. Evet bir dalâlet kaynağı da fikrî gururdur. Gurur insanı çıkarır müminlerin ana caddesinden çıkarır ve ortalıkta bırakıverir. Bu sefer gururla kişi kendisine yeni bir cadde yapmak mecburiyetinde kalır. Müslümanların ana cadde ve programından çıkmış kişi şüphe ve tereddütlerle iki tarafa atılmış olarak yeni bir cadde yapsa, o evhamla  çarpışmak zorunda kalır. O yolunu şaşıran mağrur, cumhurun hasenatından mahrum kalmakla beraber, evhama kapılanların hepsinin evhamlarına da mübtelâ olur, onlarla da çarpışır. Böylelerin binde biri kurtulur.
    “Ey hidayeti isteyen!  Şu gururun başını, ayaklarının altına al, ez!  İman kalesinin sağlam sığınağına, cumhurun yoluna gel teslim olarak gir. Gör, gez.
    “Heva ve hevesine bağlanmış olan günahkâr, kalbini rahatlatmak için Cehennemi istemez. Cehennem aleyhinde her şeyi öyle bir şey yok diye alkışlıyor. Bu arzu ile git gide inkara kadar gider.”
    Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bu göz açıcı tespitlerine göre, güzel ve istikametli bir hayat yaşamayı Cenab-ı Erhamürrâhimîn bizlere nasip buyursun.

    27 Eyl 2023 08:32
    YAZARIN SON YAZILARI