Siz Ciğerpareyi Öldürdünüz!...

Safvet Senih

Safvet Senih

16 Kas 2023 10:17
  • Hz. Ömer’in dokuz evladından en meşhuru olan Abdullah, babasıyla birlikte Mekke’de Müslüman olmuş daha sonra küçük yaşına rağmen Medine’ye hicret edip, Bedir, Uhud’dan başka bütün gazalarda cihada katılmıştır. Yaşı küçük olduğu için onun Bedir ve Uhud’a katılmasına Efendimiz (S.A.S.)  izin vermemiş. Ama yaşı 15 olunca engellememiştir…
    Abdullah b. Ömer, Efendimizin (S.A.S.)  sünnetlerine son derece riayet ederdi. 
    Şahsında yaşadığı tertemiz İslâmî hayatı, imanî fazileti yüzünden Müslümanların derin hürmetini kazanan Hz. Abdullah b. Ömer, zamanın zâlimi Haccac’a karşı da hakkı söylemekten çekinmemiş, onun aşırı zulmünün bir ölçüde hızını kesebilmiştir.
    Günümüzde “ulemâü’s-sû” tabirine mâsadak bir kısım ulemâ-i rusûma, onun bu yiğit davranışından bir hisse çıksa gerek…  Hak karşısında, bile bile dilsiz şeytanlık yapanlar, makam ve para karşılığında yaltaklananlara bilhassa bu süreçte onun bu tutumu, şiddetli bir tokat olsa gerek…
    Abdullah b. Ömer hazır cevap bir ifade kabiliyetine de sahipti. Sırası gelince, sözünü söyler, taşı gediğine koyardı:  Bir defasında  Iraklı birisi ona, “İhramda iken bir sinek öldürdüm, acaba bunun günahı ne?”  diye soru sormuştu. O ise, şu cevabı verdi:  “Siz Resulullah’ın ciğerpâresini Kerbelâda şehid ederken kılınız kıpırdamadı da şimdi bir sinek öldürmenin günahından mı korkuyorsunuz?!..”
    Sual sahibi şüphesiz ki, o elim hâdisenin mes’ûlü değildi. Ancak Iraklıların gösterdikleri döneklik yüzünden Hz. Hüseyin’in başının kesilerek şehid edilmesi  hadisesinin dehşetini îmâ etmek istiyordu. Hz. Abdullah b. Ömer en iyisini Allah için vermedikçe imanın kemâl noktasında olamazsınız’ meâlindeki âyete gönülden bağlanmış, kendine en câzip ve sevimli gelen malından muhtaçlara  vermeye ve Allah yolunda infak etmeye nefsini iyice alıştırmıştır.
    Zamanın Halifesi Abdülmelik, kendi  adamı olan Haccac’ı ikaz etmiş,  “Abdullah İbn-i Ömer’e itaat et, onun peşinden git” demiştir. Haccac ise bundan rahatsız olmuş, her fırsatta onu bertaraf etmeyi kurmuştur. Ama İbn-i Ömer’in nüfuzu onu korkutmuştur.
    Bir defasında Haccac, Cuma hutbesini son derece uzatmıştı ve ikindi namazı vakti yaklaşmıştı. Abdullah İbn-i Ömer cemaat içinden sesini yükseltip:  “Ey  Haccac, güneş seni beklemez” diyerek vaktin geçtiğini îmâ etmişti. Gazaba gelen Haccac, “Şimdi senin boynunu vuracağım geliyor, ne karışıyorsun?” demişti.
    Kendisinin karşısında durup hızını Kesen Hz. Abdullah’ı  bir türlü bertaraf edemeyen  Haccac, nihayet bir hile düşünerek onu tatbik sahasına koymuş; mızrağının ucundaki demire zehir sürdürmüş, hac izdihamı sırasında da bu ucu, Hz. Abdullah’ın ayağının üzerine saplatarak zehirletip şehit olmasına sebep olmuştur. (Hicrî, 73 M. 692)  Ama Haccac, böyle bir zâta yaptığı zulümden sonra günden güne itibardan düşmüş, sıhhati de kötüleşmeye başlamıştır.
    Abdullah bin  Ömer’in  ehl-i Cennet olduğuna dair rivayetlerden birini Şâbî şöyle bir hadise ile ifade eder:
    Bir gün Kâbe’nin yakınında Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyir ve Abdülmelik bin Mervan oturmuşlar  konuşuyorlarmış. İçlerinden birisi demiş ki, mukaddes yerde duruyoruz. Kalkıp Kâbe’yi tavaf edelim, bu esnada Allah’tan ne isteyeceksek isteyelim. Ola ki, Rabbimiz duamızı kabul eder.  Hicrette en evvel dünyaya gelen Abdullah bin Zübeyir olduğu için ilk duayı o yapmış: “Yâ Rabbi, beni Hicaza hakim yapmadan öldürme.” demiş. Arkasından kardeşi Abdullah bin Zübeyir’e sıra gelmiş. O da: “Yâ Rabbi, beni Irak’a hâkim kılıp Hz. Hüseyin’in kızı Sükeyne’yi nasip etmeden öldürme.” demiş. 
    Abdülmelik de, “Yâ Rabbi, kim senin ayaklanmayacağı bir hilâfet hâkimiyeti nasip eyle bana” diye yalvarmış.
    Sıra Abdullah bin Ömer’e gelince ellerini açıp da şöyle dua etmiş: “Yâ Rabbi, ben bunların istedikleri hizmetlerden hiçbirisine tâlip değilim. Beni Cennet’e lâyık amel işlemedikçe, huzuruna alma!”
    Bunların dualarına şâhit olan Şâbî diyor ki: “Vallahi benim gözlerim bunların hepsini gördü. Her biri istediğine nâil oldu. Sadece Abdullah bin Ömer duruyor şimdi. Şüphem kalmadı ki, o da Ehl-i Cennettir.”
    (Ahmed Şahin, Örnek Yaşayışlarıyla İslam Büyükleri) 

    16 Kas 2023 10:17
    YAZARIN SON YAZILARI