[Fikret Kaplan yazdı] Yol bu, Hizmet bu, gerisi aldanma ve heves!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ağustos 25 2019
Ölü Bir Evden Hatıralar, Güneş Ülkesi ve Hizmet Gönüllüleri

Yol bu, Hizmet bu; gerisi aldanma ve heves!
FİKRET KAPLAN

“Başkalarına acı çektirmek tutkusu bir alışkanlıktır. Bu tutkunun gelişme yeteneği vardır ve gelişir, sonunda bir hastalık olur. En mükemmel bir insanın bile alışkanlık sonucu kabalaşabileceğine, rezilleşebileceğine inanıyorum. 

Kan ve başkaları üzerinde egemenlik sarhoş eder insanı: Kabalık ve rezillik gelişir; insanın aklına, duygularına ulaşır ve sonunda insan normal olmayan şeylerden zevk almaya başlar. Bir canavar olur. Ve insanlığa, pişmanlık duygusuna, yeniden doğuşa dönmesi hemen hemen olanaksızlaşır. 

Böylesine bir güç sahibi olma isteği salgın bir hastalık gibi bütün topluma bulaşır: Öylesine çekicidir güç sahibi olmak.” (Dostoyevski, Ölü Bir Evden Hatıralar)


Ölü Bir Evden Hatıralar, Güneş Ülkesi ve Hizmet Gönüllüleri 

Dünya çapında meşhur olmuş edip ve sanatçıların bütün insanlık için bir değer kazanmaları ancak büyük sıkıntılardan sonra olmuştur. Onlar, preslerde sıkılıyor gibi işkencelere maruz kalmış, zindanlarda ömür tüketmiş, erimiş ama haksızlık karşısında dik duran başlarıyla kalplerde yükselmiş ve kuyunun dibinden tutundukları ümitleriyle insanların gönlünde kıyamete kadar taht kurmuşlardır.  

‘Campanella, zindanda; Cervantes, esarette; Dostoyevski, kürek mahkûmu iken kendilerini keşfedebilmiş ve milletlerinin gönüllerinde ölümsüzlüğe ulaşmışlardır…’ diyor Hocaefendi.

Dostoyevski, ağır işkenceler altında kürek mahkumu olarak geçirdiği Sibirya’daki hapis günlerini “Ölü Bir Evden Hatıralar” başlıklı kitabında anlatır. Bu eser ve diğer başyapıtlar bugün yaşanılan sürecin canlı olarak tarihin sayfalarına ne şekilde nakşedildiğini gözler ö

Bu haberler de ilginizi çekebilir