AİHM’e çağrı: 'Gecikmeler Türkiye'ye cesaret veriyor'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 13 2025
Avrupa’nın önde gelen baroları ve hukuk örgütleri, Strazburg Barosu’nda düzenlenen basın toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yavaşlığını eleştirdi. Örgütler, Türkiye’deki avukatlara yönelik davalara ilişkin başvuruların yıllardır bekletilmesini “adaletin reddi” olarak nitelendirdi. Konferans esnasında avukatlar, Mahkeme’nin iş yükünün fazlalığının ve görevinin öneminin farkında olduklarını belirterek davaların hızlıca incelenmesi için AİHM’e katkıda bulunmaya hazır olduklarını belirtti.

Basın toplantısı, 12 Eylül’de 2017’de Halkın Hukuk Bürosu’na yapılan polis baskınının yıl dönümünde Strazburg Barosu’nda “Geciken adalet, adalet değildir” başlığıyla yapıldı. Toplantının moderatörlüğünü Baro Yönetim Kurulu üyesi Grégory Thuan Dit Dieudonné üstlendi. Avocats Européens Démocrates eş başkanı Juan Prosper, Défense Sans Frontières üyesi Richard Sedillot ve Fransa Barolar Birliği Konseyi üyesi Laurence Roques konuşmacılar arasında yer aldı.

Konuşmacılar, AİHM’in çok önemli bir mahkeme olduğunu, çok çalıştığını ve çok kapasiteli hukukçulardan oluştuğunu vurguladı. Ancak, kaynak yetersizliklerinden ötürü yaşanan gecikmelerin de adalete olan inancı sarstığına dikkat çekildi. Hukukçular, AİHM’e yönelik popülist eleştirilere katılmadıklarını ve Mahkeme’ye yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirtti.



Savunma görevi suç haline getirildi

Yazılı açıklamada, Türkiye’de yüzlerce avukatın mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılandığı vurgulandı. İnsan hakları protestolarına katılmak, siyasi muhalifleri savunmak ya da müvekkillere susma hakkını hatırlatmak gibi görevlerin suç delili sayıldığı kaydedildi. Farklı uluslararası heyetlerin hazırladığı raporlarda, yargıç ve savcıların siyasi baskı altında hareket ettiği, anonim tanıklara dayalı kararlar verildiği ve savunma hakkının sistematik biçimde ihlal edildiği belirtildi.

Konuşmacılar, bulguların yalnızca iddialardan ibaret olmadığını, Birleşmiş Milletler ve önde gelen insan hakları kuruluşlarının raporlarıyla da teyit edildiğini hatırlattı. Selçuk Kozağaçlı, Can Atalay, Turan Canpolat ve Oya Aslan gibi avukatların uğradığı hukuksuzluklara dikkat çekildi; AİHM’in avukatların yaptığı başvuruda geciktiği vurgulandı.

Gecikme Türkiye’ye cesaret veriyor

Katılımcılar,

Bu haberler de ilginizi çekebilir