Emanet Kur’an

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Eylül 14 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, bu haftaki yeni köşe yazısını "Emanet Kur’an" başlığı ile kaleme aldı.



Emanet Kur’an
Bir güz akşamında kuzeyin bu soğuk ülkesine yeni gelmiş olan Mustafa Öğretmen:
“Bu süreçte beni en çok üzen olaylardan biri kitapları gömmek oldu.” diyor, “Hatıralarımızın müzesi olan evlerimiz, hatıralarımızın mezarı oldu.  Nur Risaleleri, Pırlanta Kitaplar, Cevşenler suç unsuru sayıldı. Evlerin bahçeleri, dağlar-taşlar milyonlarca kitaba mezar oldu.
Bizi kurak topraklardan alıp çiçeklerin ve kokulu bitkilerin yetiştiği zümrüt yeşili bereketli bahçelere götüren ışık huzmelerinin üzerini toprağın karanlığı ile örtmek zorunda kaldık. 
Binlerce, milyonlarca kitap toprağın bağrında yatıyor.
Dün olduğu gibi bugün de bereketli Anadolu toprakları kitap mezarlığına döndü.
 Bir devrin kültür mirasının kalbi o topraklarda atıyor.
 Biz biliyoruz ki her toprağın altına giren ölmüyor.
O bereketli topraklar, bağrındaki kitapların çiçeğe dönüşeceği Anadolu baharını bekliyor.”
Mustafa Öğretmenin bu sessiz çığlığı beni yıllar öncesine götürüyor.
Kura’nın yasaklı yıllarına…
Mehmet Ali Şengül Hoca’mız hatıratında, “Daha çocuktum,” diyor, “Bir gün köyün hocası Hüseyin Hafız elimden tutarak bir kabrin başına götürdü.
O kabrin başında çok ağladı. Annesinin babasının kabri başında o kadar ağlamadı.
‘Bu kabirde yatan kim, neden bu kadar ağlıyorsunuz?’ dedim.
‘Evladım, bu kabirde cenaze yok, dinimiz gömülü. Burada köyün Kur’anları gömülü,’ dedi ve yine çok ağladı.”
Anadolu’nun her yerinde yaşanan bu hazin sahnelere dağlar, taşlar, nehirler şahitlik ediyor.
Bu hazin sahnelerin birine de Asi Nehri tanıklık ediyor.
Antakya’nın Karaksi köyü sakinlerin

Bu haberler de ilginizi çekebilir