Bakın 'medyaya darbe' konusu hangi ülkede tartışıldı

Afganistan’ın önde gelen gazetecileri ve tanınmış yazarları Türkiye’deki operasyonları ele aldı.

Bakın 'medyaya darbe' konusu hangi ülkede tartışıldı

Afganistan’ın önde gelen gazetecileri ve tanınmış yazarları Türkiye’de özgür basını susturmak için uygulanan operasyonları ele aldı.

Başkent Kabil’deki Diyalog Merkezi'ndeki toplantıya Afganistan Gazeteciler Birliği Başkanı Fahim Deşti, Afganistan Bağımsız Medya Destek Derneği (NAI) Başkanı Sıddıkullah Tavhidi, medya hukuku uzmanı Muhammed Abdullah, araştırmacı yazar Mir Aliasgar Akbarzada, Armane Mili Gazetesi Başkanı Mir Haydar Mutahar katıldı. Katılanlar basını susturmak amacıyla gerçekleştirilen operasyonların kanunsuz olduğunu ifade ederken, yaşananların tek kelimeyle diktatörlük olduğunu belirtti.

NAI Başkanı Siddikullah Tavhidi, ifade ve düşünce özgürlüğünün dünyanın her yerinde kabul edilen ve her vatandaşın yasal hakkı olduğuna değinerek, "Hiç kimsenin, başka birisinin ifade ve düşünce özgürlüğünü çiğnemeye hakkı yok. Senaryo yazmak, dizi çekmek, filmde sahne almak sanatsal faaliyetlerdir. Bunların kısıtlanması ya da cezalandırılması sadece ve sadece diktatörlük rejimlerinde olabilir.” dedi.

Dünyada kanunun suç saymadığı hiçbir şeyin suç olamayacağını ifade eden Tavhidi, 14 Aralık Pazar günü Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Gurubu Başkanı Hidayet Karaca’nın yanı sıra birçok gazeteci ve dizi senaristinin gözaltına alındığınıı duyunca hayretler içinde kaldıklarını belirtti. Tavhidi, Afganistan Bağımsız Medya Derneği ve Gazeteciler Birliği kuruluşları olan bitenleri kınarken tepkilerini yazılı olarak beyan ettiklerini vurguladı.

'DEVLETE KARŞI GÜVEN SARSILACAK'

Tavhidi, Yapılan operasyonun halkın devlete karşı güvenini sarsacağını şu cümlelerle anlattı: "Türkiye’yi yönetenler bununla ilgili halkı ikna edici herhangi bir açıklama yapmazsa, demokrasi ayaklar altına alınmış demektir. Hiçbir devlet veya grup basın özgürlüğünü kısıtlayamaz. Herkes şunu bilmeli ki; ifade özgürlüğü her bir vatandaşın yasal hakkıdır ve bu kısıtlamalarla hiçbir siyasi parti ve kuruluş kendi hedefine ulaşamayacaktır. Ayrıca, atılan bu hukuksuz adımlar halkın sevgisini azaltacak ve devlete karşı güvenini sarsacak.

Yapılan haksızlığın tüm dünyada büyük yankı uyandırdığına dikkat çeken medya hukuku uzmanı Muhammed Abdullah, bir senaristin veya yazarın tutuklanması ve onlara karşı operasyon düzenlenmesi ahlaken uygun olmadığına dikkat çekti. Abdullah, "Bir yazar ne hırsız, ne katil, ne de teröristtir. Böyle biri olmadığından dolayı hiçbir yere kaçmıyor ve her zaman yerindedir. Ayrıca davranış yöntemi tüm ülkelerde hatta diktatörlüklerde bile şahsiyetlere göre değişiyor. Siz bir gazeteciye bir katil ya da teröristle aynı şekilde davranamazsınız. Davranışlarınızın farkında olmanız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

'DİKTATÖRLERE İBRET OLSUN'

Abdullah, Türkiye’deki insan hakları dernekleri ve özgür medya kuruluşlarına seslenerek şöyle dedi: "Şu an Türkiye’de gazetecilere yapılan baskı ve zulümleri iyi yönde değerlendirerek seçimlere kadar bu gündemi sıcak tutun. Sıcak tutun ki yaşanan bu olaylar diktatörlere ve sansürcülere ibret olsun.”

Katılımcılar, Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu ispatlaması için uygulanan bu hukuksuzluğa dur demesi gerektiğini, aksi halde dünya çapındaki itibarını kaybedeceğini ve yıllar boyu harcanan çabalar sonucu elde edilen güvenin sarsılacağını vurguladı.

CİHAN
<< Önceki Haber Bakın 'medyaya darbe' konusu hangi ülkede tartışıldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER