PKK'dan kaçanlardan şok ifade

"Bingöl’de bir gece erzak için gittiğimiz köyde evlerden zorla yiyecek istediğimizde kapıyı açan yaşlı kadın, ‘Bende senin gibi dileniyorum’ demesiyle kaçmaya karar verdim"

PKK'dan kaçanlardan şok ifade

BİNGÖL'ün Genç İlçesi yakınlarında güvenlik güçlerine teslim olan terör örgütü PKK'nın yerel elebaşlarından Hüseyin Çakan hakkında Diyarbakır'da ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Çakan, örgütün yapısı hakkında ayrıntılı bilgi verirken, sevgi ve aşk gibi değerlerin ‘Yoz ilişki’ denilerek yasaklandığı halde, yöneticilerin ise çirkin ilişkiler kurduğunu söyledi. Çakan, Kuzey Irak'taki kampta bir teröristin yanına 3 metrelik ip almadığı için idam edildiğini öne sürdü.Almanya'dan gelerek 10 yıl önce PKK’ya katılan ve 25 Eylül 2005’te Bingöl’ün Genç İlçesi'nde güvenlik güçlerine teslim olan ‘Zaza Zeki’ kod adlı Hüseyin Çakan hakkında TCK’nın 302/1'inci maddesinden ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Terör örgütünün son durumu hakkında güvenlik güçlerine itiraflarda bulunan Çakan, örgütün “Bizimle ilgisi yok'' dediği ‘Kürdistan Özgürlük Şahinleri’ adlı yan kolu ‘TAK’'taki töreristlerin İran’da eğitildiğini söyledi. Kuşadası, İzmir, Muğla başta olmak üzere turistik bölgelerde sivillere yönelik eylemlerle adını duyuran, son olarak İstanbul’da İETT otobüsünün yakılarak 3 kadının ölümüne neden olan PKK'nın yan kolu hakkında Hüseyin Çakan şunları söyledi: “Sayıları 400 civarında olup İran’daki kamplarda eğitilmektedir. Talimatları TAK’ın Karargah Komutanı Baver’den alıyorlar. Sorumluları Şerif, Afat ve Şafak’tır. Demokratik Toplum Hareketi’nin Öcalan’ın talimatıyla kurulduğunu İmralı’dan gelen notlardan öğrendim. Küçük yaşta gördüğüm baskı ve aşağılanma duygusuyla örgüte katılıp itibar kazanacağımı düşündüm. Örgütün gerçek yüzünü öğrendimde, bizi karaya çıkaran gemiler çoktan yakılmıştı. Dönüşüm olmadığı için kaçamadım. Bize 5 bin kişinin önünde ‘Türkiye’ye karşı savaşacağız’ diye namus, şeref yemini ettirdiler. Ölenleri, eli, ayağı kopanları, gözü çıkanları görünce herkesin can derdinde olduğunu anladım. Örgütte robotlaştırılan binlerce kişi benim gibi düşünüyor. Sevgi ve aşk gibi en kutsal değerler, ‘Yoz ilişki’ diye yasaklanmış. Ancak Osman Öcalan’ın örgüte katılan bayanların hemen hepsiyle cinsel ilişkiye girdiği bir ortamda fazla kalamazdım. Gözleri korku, her an saldırı bekleyen, aç, susuz, perişan binlerce insanın içine düştüğü çaresizlikte her akşam başka tepede ölümü beklemek çok zor. Tabu haline gelen, 1 kelimeyle yüzlerce insanı ölüme gönderen ve savunduğu ilkeler uğruna binlerce insanın öldüğü değerleri tamamen inkar eden Abdullah Öcalan’ın yakalandıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin büyüklüğünden söz etmesi bizi şok etti. Yıllarca temel dayanağı Atatürk ve Türkiye aleyhine saldırmak olan anlayışın, kendini bir anda Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’ne adadığını, fırsat verilmesi halinde her türlü hizmette bulunabileceğini ifade etmesi benim gibi binlerce kişiyi hayretler içinde bıraktı ve örgüt kaos içine girdi''. Çakan, bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın yargılandığı davadaki ifadeleri ile AİHM savunmalarının teröristleri eğitme çalışmalarında verilmesiyle kafasının daha çok karıştığını anlatırken, “Apo’nun örgütte halen kurtarıcı görülmesi mücadelenin tamamen bittiğini gösteriyor. Bize yıllarca, ‘Gemiyi en son kaptan terk eder’ şiarıyla ders veren Osman Öcalan’ın sevgilisini alıp kaçması, sevgiyi ve aşkın kutsallığını savunması, ‘Bir daha dünyaya gelsem PKK’da mücadele etmek benim için seçenek dahi olamaz’ sözleri gerçeği görmemi sağladı'' dedi. KORUMASINI ÖLDÜRTTÜ Hüseyin Çakan, terör örgütünün Kuzey Irak'ta 3 metrelik ipi almayı unuttuğu gerekçesiyle bir kişinin ‘Metina Kampı’nda yüzlerce kişinin önünde asılmasından etkilendiğini belirterek, şunları söyledi: “2001 yılında Hınere kampında bir erkek ile kadının elele tutuşması görüldü ve ikisine de meydan dayağı atıldı. Kız intihar etti. Erkek kamptakilerden birini vurup kaçtı. 2003 yılında İran’dan örgüte katılan bir genci, Murat Karayılan kendine yakın koruma olarak aldı. Bu gencin bir gece Karayılan’ı bayanla cinsel ilişki halinde görmesi üzerine Murat Karayılan, ertesi sabah cebinden 25 bin dolar para çalmakla suçladığı genci kurşuna dizdirdi. İnsanın midesini bulandıran yüzlerce olay örgütten kopmamı sağladı. Bingöl’de bir gece erzak için gittiğimiz köyde evlerden zorla yiyecek istediğimizde kapıyı açan yaşlı kadının, ‘Bende senin gibi dileniyorum’ demesiyle kaçmaya karar verdim. Durumumu kapsayan TCK’nın 221'inci maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum.'' MİLLİYET
<< Önceki Haber PKK'dan kaçanlardan şok ifade Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER