Mahkeme, 9 kişiden 7'sinin, 'devletin güvenliğiyle ilgili bilgileri servis etmek ve bu amaçla örgüt kurmak' suçundan tutuklanmasına karar verdi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaklaşık bir yıldır yürüttüğü soruşturma kapsamında ortaya çıkarılan casusluk ağı dikkatleri, İran'ın bölgesel rakip olarak gördüğü Türkiye'deki faaliyetlerine çevirdi. İran'ın, geçtiğimiz mart Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında da Doğu ve Güneydoğu bölgesine en iyi 100 ajanını gönderdiği ortaya çıktı. İstihbarat raporlarına giren bilgilere göre, elçilik görevlisi ya da gazeteci kılığında faaliyet gösteren İranlı ajanların bazı PKK yöneticileriyle de sürekli irtibatlı oldukları belirlendi. İran ajanlarının, bölgede ayaklanma çıkaracak bilgileri derlemeye, ülke aleyhine gizli ve askerî belgeleri temin etmek ve sızdırmaya, Suriyeli muhalifler ve hükümet aleyhine bilgi toplamaya çalıştıkları tespit edildi. İran ajanlarının, özellikle Güneydoğu ve Diyarbakır bölgelerinde yoğunluklu olarak faaliyet gösterdiklerine dikkat çekiliyor. İran ajanlarının Iğdır ve Kars civarında, bazı PKK yöneticileriyle mülakatlar yaparak topladıkları bilgileri Tahran'a aktardıkları iddia ediliyor. GPS İLE İŞARETLENEN KURUMLARA PKK SALDIRDI İstihbarat birimlerinin son tespitlerinden sonra 28 Ağustos'ta Iğdır, Ağrı, Van ve Kocaeli'nde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda İran istihbaratı için casusluk yapan 9 kişi gözaltına alındı. 6'sı Iğdırlı, 2'si Ağrı ve Van nüfusuna kayıtlı casusların GPS yöntemiyle bazı asker ve polis noktalarının koordinatlarını PKK'ya verdiği tespit edildi. Ayrıca İran uyruklu ajan Yaghoub Ahnoukhosh'un operasyon öncesi İran'a son anda kaçtığı tespit edildi. İranlı ajanlardan çıkan fotoğraf ve GPS işaretlemelerinin olduğu kritik devlet kurumlarına PKK'lılarca saldırı yapıldığı da belirlendi. Bir yıl önce tutuklnan iki İranlı ajandan ele geçirilen görüntü ve GPS noktalarına ajanların yakalanmasından 40 gün sonra, bu sene de temmuz ayında PKK tarafından roketatarlı saldırı yapıldığı rapor edildi. Şimdi İran ajanları ile bölgede gerçekleştirilen terör eylemlerinin bağları araştırılıyor. İran ajanlarına yönelik ilk operasyon 1 yıl önce düzenlendi. Buna göre, 04 D 3759 plakalı bir minibüs, İl Jandarma Komutanlığı'nın fotoğrafını çektiğinin tespit edilmesiyle durduruldu. Araçtan Shahram Zargham Khoeı ve Mohammad Reza Esmaeılpour Ali Malek isimli iki İranlı ajanının yanı sıra Bilal Tanrıkulu isimli bir Türk vatandaşı çıktı. Ajanlarda, Milli İstihbarat Teşkilatı Iğdır Bölge Müdürlüğü binası, valilik konağı, askerlik şube başkanlığı, Iğdır Cezaevi, Turkcell trafosu, emniyet müdürlüğüne ait muhtelif binalar, Tuzluca Kaymakamlığı, Tuzluca Devlet Hastanesi, Belediye Başkanlığı vb. pek çok kurum ve kuruluşa ait fotoğraflar bulundu. Bu kurumların çevresindeki güvenlik tedbirleri artırılırken, bundan sonra Türk istihbarat birimleri, elçilik görevlisi ya da gazeteci olarak bu bölgelere gelen İran ajanlarını adım adım izlemeye aldı. Soruşturma kapsamında Türk istihbarat birimleri, yakalanan İranlı ajanların kameralarında, İran'a bilgi sızdıran, İran için çalışan birçok Türk vatandaşının görüntülerine ulaştı. Görüntülerde İranlıların PKK'lılarla yaptığı mülakatlar bulundu. Soruşturmayı yürüten savcılık kamera kayıtlarında bulunan görüşmelerin, MİT Müsteşarlığı'na gönderilerek tercümelerinin yapılmasını istedi. MİT Müsteşarlığı uzmanları kamera kayıtlarında yaptıkları incelemelerde, görüntülerde yer alan kişilerin İran lehine çalıştıkları, konuşmaların İran resmi görevlileriyle PKK üyeleri arasında geçtiği bildirildi.