AKREPLE KAPLUMBAĞA,HOROZLA ÇAKAL

Akrebin biri, iğnesinde kötülük zehri saklı, ok torbasında habislik oku gizli olarak yola çıktı.


Bu pazar da köşemizi hayvanlar dünyası üzerinden insanoğlu için dersler çıkartan mesellere ve İranlı filozof Molla Abdurrahman Câmî'nin (1414-1492) bu mesellerden çıkardığı 'hisse'lere ayırdık... *** Akrebin biri, iğnesinde kötülük zehri saklı, ok torbasında habislik oku gizli olarak yola çıktı. Gidi gide engin bir suyun kenarına vardı. Durdu kaldı! Ne yapacağını şaşırdı. İleri bir adım da atamıyor geri de dönemiyordu. İleri gidemiyordu, çünkü su vardı. Geri gidemiyordu, yorgunluktan hali kalmamıştı. O sırada bir kaplumbağa geldi, bu çaresiz halini gördü, ona acıdı. Sırtına aldı, suya atladı, yüzerek karşı kıyıya ilerlemeye başladı. Birden kulağına bir tıkırtı geldi, akrebin sırtına bir şey sokmaya çalıştığını hissetti. 'Ne var, ne oluyor, ne yapıyorsun. Bir şeyler vuruyorsun sırtıma, nedir bu?' diye sordu. Akrep şu cevabı verdi: 'Ne olacak! Senin sırtına vurduğum iğnem. Kulağına çalınan da onun sesi. Bu iğnenin senin kalın kabuğuna tesir etmeyeceğini biliyorum ama ne yapayım, elimde değil. Denedim bir kere. Tıynetimin icabı bu, huyum böyle, vazgeçemem.' Kaplumbağa yüzmeye devam ederken düşündü: 'Bunun iğnesi bana işlemez, ama bu cibilliyetsiz de bu kötü huyundan vazgeçmez. Vazgeçirmenin bir tek yolu var. İyileri bunun şerrinden kurtarmak, en büyük iyiliktir. En iyisi ben bunu kendi kötü huyundan kurtarayım...' Sonra suya daldı, akrebi dalgalara teslim etti. Kafasını tekrar sudan çıkardığında akrep görünmez olmuştu. * Molla Câmî'nin 'hissesi': Sana bir kötülük yapamasa bile her kötü huyluya yüz hile telinden, her lahza saz çalmaktansa, bırak dalgaların arasında yok olup gitsin. Ancak böylece o kendi kötü tabiatından, halk da onun şerrinden kurtulmuş olur. *** Bir çakal bir horozu sabah uykusundan uyanmadan önce yakaladı, pençesiyle kıskıvrak tuttu. Horoz feryada başladı: 'Ne olur beni öldürme! Ben uyanıkların dostu, uyuyanların sevgilisiyim. Geceyi ibadetle geçirenlerin müezziniyim. Ne olur beni öldürme, zulüm kılıcıyla kanımı dökme. Ben sana hiçbir kötülük yapmadım, sen ne diye benimle savaşıyorsun? Kanımı dökmen haksızlık olur. Beni öldürme!' Çakal horozun yalvarmalarını dinledikten sonra şöyle dedi: 'Seni öldürmemem gibi bir ihtimal yok. Çünkü benim iradem bu, yani zayıfları öldürmek. Sana bir tek iyilik yapabilirim. İki şıktan birini seç: Canını bir pençe darbesiyle mi alayım yoksa seni parçalayarak mı öldüreyim?' * Molla Câmî'nin 'hissesi': Kötü bir adam senin başına bela kesilirse onu akıl tedbirleriyle başından savmaya çalış. Sakın yalvarma, acındırma suretiyle kurtuluş yolu arama. Çünkü onu bir kötülükten vazgeçirsen bile daha kötüsünü düşünür ve yapmaya çalışır. *** Molla Câmî'den bir kıta: Düşmanın pençesinden akıllı ve tatlı sözlerle kurtulamazsan o vakit acı konuşmalı. Kapı anahtarla açılmazsa kilidi kırmak için taş kullanmak gerek.
<< Önceki Haber AKREPLE KAPLUMBAĞA,HOROZLA ÇAKAL Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER