KAFKASYA’DA KAN AKIYOR

Gürcistan ordusu, önceki akşam ‘ayrılıkçı’ Güney Osetya’ya girdi ve Kafkasya’nın kalbinde, Kafkas sıradağları üzerinde savaş başladı.


Uzun zamandır hem de çok uzun zamandır beklenen bir savaştı. Özellikle de Saakaşvili’nin Gürcistan’da iktidara gelmesinden sonra... İtiraf edeyim, ben savaşı Abhazya’da bekliyordum ama anlaşılan Gürcü ordusu ‘daha kolay lokma’ sayıp önce Osetya’ya saldırdı. Bu, esasen bir intihar savaşı. Gürcistan’ın intiharı. Çünkü hiçbir biçimde kazanamayacağı bir savaşı başlatıyor Gürcistan. Anlatmaya çalışayım: Gürcistan sınırları içinde yer alan Abhazya, Sovyetler Birliği kurulmazdan önce ilan edilip bir süre yaşamış bir prensliği öne sürerek tam bağımsızlık istiyor, 1991’den beri. İşin hukuki detaylarına girmeyeceğim ama ilk günden itibaren ne Gürcistan ne de Rusya Abhazya’nın bağımsızlık isteğini kabul etti. Gürcistan ile Abhazya savaştı, bölgedeki Gürcüler evlerinden oldu. Epey bir süreden beri sıcak çatışma yok, zaman zaman silahlar konuşsa da gergin bir barış hali var. Ama 1991’den bugüne köprülerin altından çok sular aktı. Abhazya, artık eski düşmanı Rusya’nın kanatları altında. Rusya ne zaman Gürcistan’ı sıkıştırmak istese, bunu Abhazya’yı kullanarak yapıyor artık. Osetya’da ise durum farklı. Zamanında Josef Stalin’in ‘etnik mühendislik’ çalışmalarının bir ürünü olarak, zaten küçücük bir ülkede olan Osetler ikiye bölünmüş durumda. Kuzey Osetya, Rusya sınırları içinde. Güney Osetya ise Gürcistan. Doğal olarak iki Osetya birleşmek ‘istiyor.’ Rusya faktörü burada da etkili. Gürcistan ise toprak kaybına yol açacak bu gelişmeyi istemiyor elbette. Hemen oracıkta Çeçenistan’ın bağımsızlık isteğini bir kez kâğıt üzerinde de tanıdığı halde yok etmek için kanlı ve kirli bir savaş yürüten Rusya’nın Abhazya’nın bağımsızlığını, iki Osetya’nın da birleşmesini savunması kaderin bir cilvesi. Aslında görünen köy kılavuz falan istemiyor: İki küçük, güçsüz ve fakir halk, Abhazlar ve Osetler, iki büyük kötü arasında seçim yaparak, iki kötüyü birbirine vurdurarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kötüler, tarihsel ‘düşman’ Rusya ile ciddi bir milliyetçilik rüzgârıyla savrulmakta olan Gürcistan. Esasında dışarıdan ve belli bir mesafeden bakınca, Kafkas sıradağlarının tam üstünde yaşanmakta olan kanlı gelişmeler her bakımdan akıldışının egemenliğine işaret ediyor. Gerek Gürcistan için, gerek Abhazya için ve biraz durumları karışık olmakla birlikte son tahlilde Osetler için gerçek ‘düşman’, gerçek ‘emperyalist güç’ Rusya. Bu ülkeler ve halkların ortak çıkarı, kendilerini mümkün olan en yumuşak geçişle Rusya’dan bağımsızlaştırmak. Ama Gürcistan, kendini bağımsızlaştırırken Abhazları ve Osetleri ve hatta sırf Müslüman oldukları için Müslüman Gürcülerin memleketi Acaristan’ı baskı altına almak için elinden geleni yaptı, yapmaya devam ediyor. Hele hele Saakaşvili’nin iktidara gelmesiyle bu etnik temizlik isteği, bu baskıcılık daha da arttı. Ama bu tehlikeli bir oyundu. Gürcistan, şimdi Rusya’yı askeri bir güç olarak işin içine soktu. Osetlere saldırmasaydı, bir biçimde barış arasaydı, hatta belki toprak kaybına razı olsaydı bile bu kadar kötü bir sonuç olmazdı. Şimdi Gürcistan’ın geleceği ve istikrarı, her şeyi tehlikede. Dünya Gürcistan’a sahip çıkar mı? Rusya’nın bu ülkeyi işgaline elbette izin verilmez ama işgal çok da şart olmayabilir, Rusya’nın eli uzundur ve nihayetinde Gürcistan’ı ‘dost’ ellere teslim için ciddi bir kozu eline geçirdi. Yakın bir zamanda Rusya, doğrudan veya dolaylı yollarla yeniden sınır komşumuz olursa artık şaşırmayacağım.
<< Önceki Haber KAFKASYA’DA KAN AKIYOR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER