Diplomatik konuşmalarda az görülen keskin bir üslûpta idi. Sayın Başbakanımız’ı mı taklide yelteniyorlar nedir!
Başkan Obama,
Amerika’nın Normandiya çıkarması (1944) ile İkinci cephe açmasının 65. yılını kutlamak için
Kahire dönüşü
Paris’te idi. Amerika olmasa,
Fransa’yı işgalden kurtarmasa, bugün Fransa,
Almanya uydusu hâlinde idi. Birinci Cihan Savaşı’nda da Amerika, Fransa’yı Alman işgalinden kurtarmıştı (1918).
Böyle bir kompleks içinde bulunması muhtemel
Sarkozy’nin, ailesinin
Osmanlı Türkiyesi uyruğu olmasından da kaynaklanan bir tepki ile davrandığı artık açığa çıktı. Politika derslerini de üstâdı Deveciyan‘dan aldığı malûmdur.
Sarkozy, Türkiye’ye hakarete yeltenerek ve Türkiye’yi
Avrupa dışına atmaya çalışarak,
Hollanda’da bile faşizmin azdığı Avrupa kıt’asının geleceğini kararttığını idrak edemiyor.
Türkiye 1856 Paris Anlaşması ile, 7 Büyük Avrupa Devleti’nden biri kabûl edilmiştir. Anlaşmayı, milliyetçilikte Sarkozy’yi defalarca katlayan
Fransız imparatoru Üçüncü Napolyon imzalamıştır. 1868 temmuzunda, bugün Sarkozy’nin orturduğu Elysée (Elize) Sarayı 10 gün, bugün Kraliçe
Elizabeth’in oturduğu Buckingham (Bakingam) Sarayı 11 gün için, Sultan Abdülaziz ve 3 şehzademizin emrine verilip orada yatıp kalkmışlardır.
Başkan Obama ve eşi, Türkiye’yi Avrupa dışında tutan katı sözlerini
protesto için, Sarkozy’nin Elysée sarayındaki cumartesi
akşam ziyafetini kabûl etmedi. Başkan ve eşi, sarayın az ötesinde bulunan Concorde (Konkord) meydanı kenarındaki ABD büyükelçiliğinde akşam yemeklerini yedi. Türkiye, Başkan’ın bu jestini unutmayacaktır.