Ergenekon kanserli hücre gibi...


Ergenekon davası giderek dal budak sarıp vücuda yayılan bir kanserli hücreye benzedi adeta. Zaten sorun da burada. Belli ki, MİT, Jandarma ve kuvvet komutanlıkları bünyesinde yasadışı faaliyette bulunan bazı birimler mevcut. Bunlar birbiriyle ya da Ergenekon ile irtibatlı mı, değil mi, orasını anlamak zor. Tutuklanan ya da sorgulanan binlerce isim, ele geçirilen çok sayıda belge, silâh, mühimmat karşısında kafalar karışıyor. Meselâ, MİT'ten ve Jandarma İstihbarat'tan bazı kişilerin tutuklanmasıyla neticelenen Erzincan'daki gelişmeler. *** Son tutuklanan 3 MİT elemanından söz etmek isterim. Olay, Erzincan'da gerçekleşiyor. İddiaya göre, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, İsmailağa Cemaati hakkında bir soruşturma açıyor. Cemaate bağlı Medine Vakfı'nın, kentte ve bazı ilçelerdeki evlerinde, çocuklara yatılı dini eğitim verdiğini ileri sürüyor. Başsavcılık, 16 kentte operasyon yaparak, cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu ile "Cüppeli Ahmet" diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün de aralarında bulunduğu 69 kişiyi gözaltına almaya hazırlanırken, Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı devreye giriyor; Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal, cemaatin, "anayasayı yıkmayı hedeflediği" yönündeki ihbara dayanarak, Erzincan Savcısı İlhan Cihaner'den dosyayı kendisine göndermesini talep ediyor. Erzurum Savcısı Osman Şanal, dosyayı alınca, "Ergenekon'la organik ilişki kurmakla" suçladığı, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Erten, müdür yardımcısı Ersin Ergut ve aynı birimden Osman Esirger hakkında tutuklama talep ediyor. Bu kişiler, sahte bilgi ve belgelerle yargıyı yanlış yönlendirmek, yasadışı telefon dinlemekle suçlanıp, tutuklanıyorlar. *** Bu arada Erzincan'daki Çatalarmut barajında, suyun çekilmesinin ardından, çok sayıda el bombası ve mühimmat ele geçirildi. Ortaya bir gizli tanık çıktı ve askerin, kendisine, "Silâhlar polise ait" demesi için telkin yaptığını ileri sürdü. Ayrıca, İsmailağa Cemaati'ne ait yurt ve okullara silâh ve kamera yerleştirilmesinin kendisinden talep edildiğini de söyledi. Gizli tanığa göre, "El bombaları ve silâhları baraj gölüne polis attı" diye ifade vermesi için telkin yapanlar arasında, Erzincan Jandarma Alay Komutanı Ali Tapan da vardı. Geçtiğimiz günlerde, Ali Tapan, Erzurum Adliyesi'nde sorgulandı. Söz konusu operasyon kapsamına, Jandarma ile işbirliği yaptığı iddia edilen 3 MİT görevlisi de girdi; onlar da tutuklandı. Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın, 3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk'i, bilgisine başvurmak üzere Erzurum Adliyesi'ne davet ettiği hususu medyaya yansıyan haberler arasında. Öte yandan, dün Radikal'deki habere göre, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi CHP'li Ahmet Ersin, tutuklu 3 MİT üyesiyle cezaevinde konuştu. MİTçiler, "MİT binasına baskın düzenlemek ve bizi gözaltına almak için gerekli Başbakanlık izni savcıda yoktu. Korumalarımızda silâh mevcuttu, çatışma çıkabilirdi" dediler. Kendi içinde başlı başına son derece karmaşık bir olay olan Erzincan davası, Ergenekon ile nasıl birleştirilecek? Bu zincir nasıl kurulacak? Bekleyip görelim... *** Erzincan Savcısı İlhan Cihaner'in yürüttüğü İsmailağa soruşturması çerçevesinde 235 şüpheli vardı. Cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu ve Cüppeli Ahmet haricinde, Yeni Şafak'ın sahibi Ahmet Albayrak ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da isimleri geçiyordu. Albayrak, örgüt üyesi olmakla, Kadir Topbaş ise, örgüte yardım etmekle suçlanıyordu. Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal, 235 şüpheliyi 16 sanığa düşürdü. Tartışmalara yol açabilecek isimler artık dosyada yok.YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
<< Önceki Haber Ergenekon kanserli hücre gibi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER