Saadet’de ilk raund derin adamların


Saadet Partisi’ndeki ‘derin adamlar’ın istediği oldu ve parti kayyum eliyle olağanüstü kongreye gidecek. Bu ne anlama geliyor? Malumunuz hayli tartışmalı ve çekişmeli geçen bir kongrenin ardından SP’nin ‘derin adamları’ sahne almış, mahkemeye koşarak kongrenin iptalini ve kayyum tayin edilmesini istemişlerdi. Hatta işi sağlama bağlamak için bu tür konularda hayli tecrübe sahibi bir isim olan CHP’li Önder Sav’dan destek almaktan da çekinmemişlerdi. İstedikleri oldu; mahkeme dün kararını açıkladı. Parti, atanan kayyumlar marifetiyle kongreye gidecek. Numan Kurtulmuş’un yetkileri elinden alındı. İşin en ilginç yanı, davayı açan isimlerden birisinin bizzat kayyum olarak atanması. Hatırlayanlar olacaktır. ‘Saadet’in derin adamları’ başlıklı bir yazıyla gelişmeleri size aktarmış ve şunu yazmıştım: ‘Aslında belki de Saadet’in derin adamlarının bunca yıllık hayali ger çekleşmiş olacak ve parti doğrudan ‘devlet’ eliyle yönetilecek. ‘ (Star, 30 Temmuz 2010) İlk raunda bakarsak, istediklerini almış görünüyorlar. *** Saadet Partisi, neresinden bakarsanız bakın, çilekeş bir siyasi hareketin beşinci örgütlenmesi. MNP, MSP, RP ve FP’nin ardından kurulan parti, son yıllarda girdiği seçimlerde küçük bir yüzdenin ötesine geçemedi. Ne zaman ki Numan Kurtulmuş genel başkan olarak partinin başına geçti; işte o tarih itibarıyla SP yeniden adından söz edilen bir siyasi harekete dönüşmenin sinyallerini vermeye başladı. Farklı bir siyasi üslubu var Numan Kurtulmuş’un. Sakin, çatışmadan uzak ve bir o kadar da kendisini rahat ifade bir lider. 12 Eylül’deki anayasa referandumuyla ilgili tavrını da böyle ifade etti. Değişime ‘evet’ dediğini beyan etti ve o süreçte bunu en tutarlı biçimde savunan liderler arasında yer aldı. Bu arada tatsız birtakım gelişmeler oldu. Kurtulmuş’un Ramazan ayındaki bazı iftar programları birtakım odaklar eliyle protesto edildi. Milli Görüş siyasi geleneğinde örneği olmayan biçimde çirkin ve yakışıksız saldırılar ortaya çıktı. *** Tüm bunlara rağmen üslubunu ve vakarını korudu Numan Kurtulmuş. Bu bile başlı başına Türk siyasi hayatı için ciddi bir kazanç olarak görülmeli. Geçmişte bu mahkeme ve kayyum meselesi için söylediklerimi bir kez daha tekrar etmek istiyorum. İşi devletin ve de her türlü karanlık odağın kucağına taşımaya niyetli olanlar ne kadar çırpınsalar da, Türkiye’nin yakın geleceğinde bu siyaset tarzının çok önemli bir rolü olacak. Peki nasıl? Numan Kurtulmuş kayyum eliyle yapılacak kongreye katılacak mı? Katılırsa nasıl bir sonuç bekliyor kendisini? Eğer kongreye katılmama kararı alırsa, yeni bir siyasi parti mi kuracak? Kamuoyunda sıkça dile getirildiği gibi AK Parti’yle yakınlaşacak ya da ittifak mı kuracak? Yarınki yazımda bunlarla ilgili önemli kulisler aktaracağım sizlere.
<< Önceki Haber Saadet’de ilk raund derin adamların Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER