Tarihî Dokur Evi'nin avlusuna serilmiş el dokuması
Uşak halısı açık artırmada alıcısını bekliyor.
İstanbul'dan gelen misafirler hem bu güzel halıya sahip olmak hem de yapılan çalışmaya
destek vermek istiyor. Belediye tarafından kurulmuş olan bu halı dokuma kursuna katkıda bulunmak geçiyor hepsinin gönlünden... Küçük bir çekişmeden sonra el dokuması halı, Sultanahmet'te Levni isminde butik oteli hizmete açmış olan, turizmci Aydın Karacabay'da kalıyor. Açık artırmayı kazanmak, onun için üç günlük Ege gezisinde güzel bir
final anlamına da geliyor.
İşadamı Hazim Sesli, bir grup meslektaşıyla Uşak'a yaptığı gezinin içine, bu şehre
damat olmam nedeniyle beni de karga tulumba dahil edince hafta sonu soluğu Ege'de aldık. Doğrusu Uşak'a bu kadar gelip gitmeme rağmen şehri gerçek anlamda hiç tanımadığıma bir hayli hayıflandım. Son yıllarda İstanbul,
Ankara gibi şehirlerin haricinde
Anadolu'nun pek çok ilinin gelişme konusunda büyük atağa geçtiğini hep duyardık. Gaziantep'in, Konya'nın, Denizli'nin, Malatya'nın, Kahramanmaraş'ın, Kayseri'nin başarı hikâyelerini okurduk. Bu kervana Uşak gibi şehirlerin de dahil olmaya başladığını görmek, gerçekten de bir hayli heyecan verici bir gelişme.
Uşak'ta tam üç tane organize sanayi sitesi var. Kentteki bütün
sivil toplum kuruluşları aynı hedefe yönelmiş durumda. Birbirinden çok farklı düşünce yapısına sahip sivil toplum örgütleri bile Uşak ortak paydasında buluşmuş. Belediye Başkanı
Ali Erdoğan, kentin faydasına gördüğü her şeyi desteklediğinden her kesimden insanın sevgisini kazanmış.
Vali Özdemir Çakacak da bu birleşmenin en önemli yapı taşlarından birisi.
Kentte
Organize Sanayi Bölgesi'nin öncülüğünde, hızlı bir sanayileşme ve ardından markalaşma girişimlerini görmek mümkün. Hitit
Seramik, Uşak Seramik, Umpaş, sesini bütün Türkiye'ye duyurabilmiş firmalardan bazıları. Ancak özellikle fabrikalarını gezme fırsatı bulduğumuz Sesli Battaniyeleri'ni ve Muratbey Peynirleri'ni burada belirtmek gerekiyor. Onların hem son teknoloji tesislerini görmek hem de başarı hikâyelerini dinlemek bizim için bir hayli dikkat
çekici oldu. Sesli Battaniyeleri, kalite ve kapasite bakımından Türkiye'nin en büyük
battaniye markası. On yıllardır battaniye
üretimi yapan bir
aile şirketi... Onu az çok biliyorduk ancak Muratbey Peynirleri'ni doğrusu bu denli bilmiyorduk. Mesela bu
peynirlerin üretildiği fabrikanın teknoloji bakımından Türkiye'nin en ileri seviyesinde olduğunu, ona en yakın üretim yerinin teknoloji olarak sekiz yıl geriden takip ettiğini duymak herkesi çok şaşırtıyor. Ama asıl şaşkınlığı, Muratbey'in Türkiye'nin en büyük peynir üreticisi olduğunu öğrenmekle yaşıyoruz.
Bunları dinlerken grup içinde bulunan
Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy'un dikkat çektiği bir hususu burada aktarmakta fayda var. Maalesef Anadolu'daki firmalar teknoloji ve kapasitede gösterdikleri başarıları markalaşmada gösteremiyor. Ya da kamuoyu
algısını
ekonomik güçleri nispetinde yönetemiyorlar. Bunlara en güzel örneklerinden birisi Muratbey... Bunca kaliteye ve kapasiteye rağmen yeni yeni ismini duyurabiliyor.
Türkiye'de ve dünyada kendilerini göstermeye başlayan Anadolu Kaplanları'nın algı
yönetiminde ve markalaşma konusunda kat edecekleri daha çok yol var. Bir fabrikaya, bir teknolojiye yatırım yaptıkları gibi bu konuya da yatırım yapmalarının artık şart olduğunu daha iyi görüyorlar.