İsmet Yılmaz'dan talebim


Yeni Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan bir talebim olacak: Bakanlık onaylı, 3'lü kararnameyle, sadece disiplinsizlik sebebiyle re'sen emekli edilmiş askerler, affın dışında kalmaktan yakınıyor. Yüz kızartıcı bir suç işlememişler. Yalnız, askeri disiplini bünyeleri kaldırmamış. Ama yıllarca ordudan atılmış olmanın ayıbını taşımışlar. Acaba onlar için bir şey yapılamaz mı? Twitter'dan bir izleyicim yazıyor... "Pantolonumu buruşuk gören bir komutan 14 gün oda hapsi verdi. Postallarımda özel imalat izleri gören komutan 21 gün oda hapsi verdi. İntihar etmek üzere olan bir eri, yasaklı olduğu halde çarşıya çıkardım, intihar etmesini engelledim; 24 gün oda hapsi aldım. Arkadaşının annesine küfür eden ere, kafa attım; 33 gün oda hapsi aldım. 18 yaşındaydım. Oda hapislerimi bazen yalnız çekiyordum. Bu nedenle geceleri korkuyordum. Küçük bir çocuk gibi sabahlara kadar uyuyamıyordum. Ayvalık / Cunda Adası'nda yetişmiş bir gençtim. Sonunda beni Eskişehir Psikiyatri Kliniği'ne gönderdiler. Çünkü, çekmecemde sakladığım onlarca ilâç tabletini içecek kadar kafayı sıyırmıştım. Askeri mahkemeye sevk edildim. Çünkü, Konyalı bir eri, tanınmayacak kadar kötü döven bir astsubay arkadaşımı kasatura ile az daha vuruyordum. Tutuklandım fakat, beraat ettim. Ama, göreve başlatmayıp, disiplinsizlik gerekçesiyle re'sen emekli edildim. 6 aylık evliydim; 20 yaşındaydım. Eşim 15 yaşında. Cebimizde kuruş yoktu. Fakat alnımda, boyumdan büyük bir leke: 'Ordudan atılmıştır.' Yıl 1985'ti. Ordudan atılmak insanlar için ya hırsızlık, ya da eşcinsel olmak anlamına geliyordu. AK Parti, 6191 sayılı kanuna geçici olarak eklediği 32. madde ile "yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiği kesilenler" için af çıkardı. Yüz kızartıcı suç işlemiş olanlar, ordudan ihraç veya tard edilirler. Bizler, bakanlık onaylı ve 3'lü kararnameyle re'sen emekli edilmiş, disiplinsiz askerleriz. Biz de af kapsamına girmeliyiz." Bülent Arınç'a maruzatım Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a bir maruzatım var. Kendisi atamalarda yaş sınırının yükselmesi için büyük çaba sarf etmişti. Ama, ufak bir sorun kaldı. Maalesef, yaş sınırı 1 Ocak'tan değil, sınav tarihinden başlıyor. Acaba A Grubu'na giren ve kendi alanlarında uzmanlaşıp, kariyer yapmak isteyen adaylar ile hâkim olmayı amaçlayanlar için, 35 yaşta, 1 Ocak esas alınamaz mı? Sınav tarihinin kıstas alınması yüzünden çok büyük mağduriyetler yaşanıyor. Adaylar, "Bu sorunu Bülent Arınç çözebilir. O bizim yanımızda" diye mesajlar gönderiyor. Ben de onlara hak veriyorum. Arınç'ın, mağduriyetleri gidermekteki hassasiyetini bilen bir gazeteciyim. *** Polis Meslek Eğitim Merkezlerine alımlarda, 30 yaşından gün almamak, "35 yaşını doldurmamak" olarak değiştirilemez mi? (KPSS A Grubu şartları, bu öğrencilere yansıtılamaz mı?) bu talep yerine getirilmedi diyelim, en azından, sınav tarihi yerine, 1 Ocak esas alınamaz mı? Ayrıca, 30 yaşından gün almamış erkek adaylar için, neden askerlik şartı kaldırılmıyor? Bu kişiler, eğitimlerini tamamlayıp polis olduktan sonra zaten askerlik yapmayacaklar. Mehmet Şimşek'ten rica Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e, kadro bekleyen Belediye, Özel İdare ve TRT çalışanları adına bir ricam olacak. Belediye, Özel İdare ve TRT çalışanları, 16 bin 500 kişi. TRT sözleşmelileri, 2954 sayılı kanunun g bendinde tanımlanan "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsüne geçmek istiyor. Ayrıca, belediyelerde 5393 sayılı kanunun 49'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasına göre çalışanlar, Devlet Personel Kanunu'nun 4B hükümlerine tâbi tutuluyor. Onlar 4C'li değil. Bütün özlük hakları 4B'ye göre düzenlendi. Bu kişilerin 4B'li olduklarına dair emsal mahkeme kararları mevcut. 4B'li olan Öğretmen ve Sağlık personelinin kadroları seçimden önce tamamlandı. Bunlar seçim sonrasına kaldı. Başbakan'ın "Seçim sonrası bu mesele halledilecek" sözünü bana hatırlatıyorlar. Mehmet Şimşek, herhalde gecikmeden bu konuya el atar. Ömer Dinçer'e çağrı Yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e başarılar dileyerek söze başlayayım. Ama başarılı olabilmesi için, mağdur öğretmenlerin sesine kulak vermeli. 1 Haziran'da 30 bin yeni kadrolu öğretmen atanacağı açıklanmış olmasına rağmen, sıfırdan yapılan atama sayısı 14 bin 209 ile sınırlı kaldı. Zira, kadroların bir kısmı, 14 bin 277 sözleşmeli öğretmene tahsis edildi. Kadroya geçirilen öğretmenlerin yerine, 2009-2010 KPSS'sindeki sıralamaya göre yeni öğretmen adaylarının alınacağı söylendi. Ama sonradan bu söz tutulmadı ve 6 Temmuz için sadece 6 bin 545 yeni öğretmene kadro verildi. Öte yandan, bütçe müzakereleri sırasında Nimet Çubukçu, Genel Kurul'da "2011'de 55 bin yeni kadrolu öğretmen alacağız" demişti. Sonra bu rakam 40 bine düşürüldü. Bilahare, "30 bini 1 Haziran'da atandı" denilmek suretiyle, 9 Temmuz'da KPSS'sine giren öğretmen adaylarına sadece 10 bin kadro kaldı. Onlar da, "10 bin kadro neyimize yeter" diye feryat ediyor. Verilen sözlerin hiç değilse bir kısmını karşılamak için, ilave kadro talep etmek gerektiğine inanıyorum.
<< Önceki Haber İsmet Yılmaz'dan talebim Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER