Vahim başlangıç


Baros gibi bir santrforla oynuyorsanız orta sahanızı daha fazla içeriye sokmanız gerekiyor. -Baros gibi bir santrforla oynuyorsanız orta sahanızı daha fazla içeriye sokmanız gerekiyor. Tek başına herkesle kavga etmesini bekleyeceğiniz oyunculardan değil o. Tabii ki ilk yarının, ilk 20 dakikasındaki ceza sahası önü yığılmalarından bahsetmiyorum. -Eğer savunmanın arasına bir kaç oyuncuyla sürekli dalıp pas seçeneklerini çoğaltmıyorsanız, bu yığılmaların getirisi sadece kalabalık savunmaya erken ortalar oluyor. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken dahi ancak bu kadarını üretebiliyorsunuz. Böyle maç kazanılır mı? Tabii ki kazanabilirsiniz. Ancak sürekli kazanmak zor olur. -Halbuki Selçuk İnan’ın geçen yıl Burak Yılmaz’la kurduğu bağa benzer bir oyun birlikteliğini bu yıl Baros’la kurabilmesi mümkün. Ancak sürekli ayağına top isteyen ve tüm üstün fizik özelliklerine rağmen statik oyundan kurtulamayan Kazım ve sadece iyi bir bozucu gibi oynayan Sabri’yle Baros’un başındaki markaj kalabalığını hafifletmek kolay değil. Selçuk’un da yanında tüm işleri paylaşabileceği bir Colman’ı yok... -Takımdaki bu hal, daha üst standarttan gelen oyuncuları aşağı çekiyor. Ujfalusi hücum zenginliği eksikliğini gidermek için hep önde. Melo onun açıklarını kapatmak için hep arkada. Eboue her çıkışında pas verecek yeterli boş adam olmadığı için geri basıyor... En önemlisi Selçuk’un hücumda neredeyse hiç olmayışı. Kafası karışık. Belli bir oyun şablonundan çok, onun yaratıcılığına kalmış bir yapı var. Ama bu doğaçlama oyun için yeterli alışkanlığın oyuncular arasında olduğunu söylemek olanaksız. -Galatasaray’ın tüm bu genel duruma bakıldığında, son dönemlerin en kötü lig başlangıcını yaptığını söylemek yanlış olmaz. Tabii her şeyin Rijkaard döneminin tersine işlemesi de mümkün... -Ancak şunun çok dikkat çekici olduğunu söylemek lazım. Sahada belirgin hiçbir hücum şablonu görünmüyor. Sadece kalabalık olarak ceza sahası önüne yığılıyorlar. Ve hemen tüm akınlar kalabalığa atılan bir ortayla bitiyor. Böyle uzun bir savunma ve usta bir kaleciyle karşılaşıldığında ise durum vahim oluyor. Kabul etmek lazım ki dünkü pozisyonlara bakıldığında çok daha vahim olabilirdi. -Hocayı ilk maçtan derin bir şekilde eleştirmek hakkaniyetli olmaz. Her şeye yeniden başlamak kolay değil. Ancak her şeyin bu kadar Galatasaray’ın lehine olduğu bir lige, skordan bağımsız olarak bu kadar kötü bir performanla başlamak da anlaşılır değil.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER