Trabzonspor hafta arasında Antalyaspor'la berabere kalmıştı,
Gaziantepspor ise İstanbul'dan üç puanla dönerek moral depolayan takımdı.
Bir de buna
Burak Yılmaz'ın ani rahatsızlığı ve Zokora'nın cezası eklenince Trabzonspor için kağıt üstünde hiç de kolay bir maç değildi.
İlk 15 dakikada üstün olan taraf Gaziantepspor'du. Her iki kenardan Trabzonspor savunmasının arkasına sarkarak geliştirdikleri ataklarla etkili oldular. Biriki net gol pozisyonları da yakaladılar. Trabzonspor'un bu kadar
baskı altında kalmasının en önemli nedeni
Colman'dı. Çünkü Trabzonspor hücuma çıkarken Colman anlaşılmaz biçimde topların çoğunu yana oynayarak atakları başlamadan bitirdi; ayrıca pas hataları yaptı. 15'ten sonra Gaziantepspor'un temposu düştü, orta sahada etkinliği Trabzonspor'a kaptırdı. Önde oynayan Adrian, Trabzonspor'a karşı kaleye taşıyan isimdi. Diri gözüktü. Aldığı her topta
rakip eksilterek hücumu başlatan
oyuncu oldu. Ama Trabzonspor'da bir Brozek var ki ne söylense az... Hala bu oyuncudan medet umuluyor. Her gelen topu kaybetmenin ötesinde, rakip topu aldığında yapacağı koşularla savunmayı hataya zorlama düşüncesi bile yok.
ADRİAN OYUNDA KALMALIYDI
İkinci yarıda Serkan'ın kaçırdığı gol pozisyonundan sonra
Abdullah Ercan Orhan Gülle'yi çıkartıp Elyasa'yı oyuna aldı.
Serdar Kurtuluş'u orta sahaya sürdü.
Bundan sonra oyunda dengeler Gaziantepspor'un lehine değişti. Aykut savunmanın içine tamamen girdi. Colman yine ortalarda yoktu. Öne giden toplarda ise Adrian dışında diğer oyuncular çabuk top kayıpları yaptı. Şenol Güneş'in Adrian'ı oyundan çıkarması yanlış bir tercihti. Bir kez daha görüldü ki
Alanzinho oyunun son 20'li dakikalarında girdiği zaman takıma daha fazla katkı yapıyor. Halil'le gelen galibiyet golü ise Trabzonspor için böylesine zorlu bir deplasmanda kazanılan ekstra iki puandı.
Bana göre Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ndeki
CSKA Moskova maçı, tarihi bir maç. Bu tarihi maçta Burak'ın
forma giyecek olması, büyük avantaj. Ancak
CSKA Moskova'yı yenmek için dünkü oyundan daha fazlasına ihtiyaç var.