Menderes emniyet kemeri taksaydı...


Bu meslekte stajın hemen ardından ilk yaptığım iş, Refah Partisi muhabirliğiydi. 1991'de Meclis'te grup kuran Necmettin Erbakan, 1995 seçimlerinde Refah'ı birinci parti yapmıştı. Bu, küçümsenmeyecek bir başarıdır. Refah Partisi'ni 24 Aralık 1995 seçim zaferinden, kapatıldığı gün olan 16 Ocak 1998'e kadar çok yakından takip ettim. Bu tarih aralığı, katıksız 28 Şubat sürecidir. 28 Şubat süreci, öyle zannedildiği gibi 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ile başlamamıştır. Bu tarih, sürecin içinde önemli bir virajdır sadece. Süreç, 1995 seçimleri ile başlar. Ocak 1996'da Meclis toplanır ve ilk iş olarak TBMM Başkanlığı için seçim süreci başlar. Her partiden çok sayıda aday başvurur. Doğal olarak, ilk iki turda gerekli 367 oyu hiçbir aday alamaz. Salt çoğunluğun yeterli olduğu üçüncü tura üç adayla girilir. Aydın Menderes Refah Partisi'nin adayıdır. DYP'den İsmet Sezgin, ANAP'tan Mustafa Kalemli yarışır. Hatırlatalım... Refah'ın 158, DYP'nin 135, üçüncü parti ANAP'ın 132 sandalyesi vardır. Üçüncü tur oylamada Aydın Menderes üzerinde mutabakat oluşur, 207 oyla ipi göğüsler ama iş dördüncü tura kalmıştır. Son turda "dengeler" devreye girer. Mustafa Kalemli müthiş bir ittifakla, 343 oy alarak başkan olur. ANAP, DYP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar yükselir. Derin mekanizma Aydın Menderes'in önünü kesmiştir. Ve adeta demiştir ki: Astığımız Başbakan'ın oğlunu Meclis'e başkan yapmayız! 28 Şubat süreci böyle başlamıştır. Genelkurmay'ın 27 Nisan 2007 bildirisi sürecinde Erkan Mumcu'ya giden telkin neyse... Mesut Yılmaz da buna kayıtsız kalamamış, Erbakan'la hükümet kurmak üzereyken son anda vazgeçmiştir. Gelişmeler haftalar içerisinde Tansu Çiller'le Erbakan'ı yaklaştırmış, Refahyol kurulmuş ve çarklar daha hızlı dönmeye başlamıştır. Kazaya bahane aramayın Aydın Menderes, 15 Mart 1996'da partisinin Antalya'daki seminerine katılmak için Ankara'dan yola çıkmıştı. Afyon Sandıklı'da tali yoldan önlerine çıkan bir araca çarpmamak için direksiyon kırınca şarampole yuvarlandılar. Menderes önde otuyordu, emniyet kemeri takmamıştı. Şüpheli bir kaza mıydı, yüzde yüz bilmiyorum... Ama o gün bugündür, olayın kaza olması ihtimali dışında, başka bir ihtimal konuşulmadı. İşin kader-denk noktasını Allah bilir elbette ama esasen Aydın Menderes Meclis başkanı olabilse, herhalde tarih daha başka çizilirdi. Bakmayın bugünkü taziyelere... O gün ona oy vermeyen Tansu Çiller, cenazede eşiyle yan yana yürümüş... 28 Şubat sürecinin sivil komutanı Süleyman Demirel, NTV'ye telefonla bağlanmış: "Çok düzgün, çok temiz, güzel insandı. Bizim için kardeş mesabesindedir. Bize kardeş olarak siyasetten daha yakındır. Çok başından sonuna kadar aziz babasının hatıralarıyla doluyuz." Şu bir gerçek ki... 1995 sonrası Türkiye'sinde, Aydın Menderes siyaseten daha verimli ve aktif olabilirdi. Olmadı. Yazıklar olsun ki... Bugün taziye kuyruğuna girenler, 15 sene önce tıpkı babası gibi indirdiler onu...
<< Önceki Haber Menderes emniyet kemeri taksaydı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER