Kırıkkale’de sağlıkçılar, artan tularemi hastalığına karşı bilgilendirildi

Kırıkkale’de sağlıkçılar, artan tularemi hastalığına karşı bilgilendirildi

Son bir yıl içerisinde tularemi hastalığının Kırıkkale'de artması üzerine doktorlar, hemşireler ve sağlık personeli bu konuda bilgilendirildi. Hacı Hidayet Doğruer Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Edis Torun, tarafından tularemi hastalığı, bulaşma yolları, tedavisi ve korunma yolları hakkında eğitim düzenlendi. Düzenlenen eğitime uzman hekim, mikrobiyoloji uzmanları, aile hekimleri, verem savaş çalışanları, ebe ve hemşire katıldı. Tularemi'nin ilk defa 1911 yılında McCoy tarafından Kaliforniya'nın Tulare bölgesinde, sincaplarda görülen veba benzeri bir salgın hastalık olarak tanımlandığını açıklayan Uzmanı Dr. Çiğdem Edis Torun, bakteri; tavşan, sincap, sıçan, geyik, kunduz gibi hayvanlardan, kene, sinek, sivrisinek gibi kan emici artropodlar tarafından alınarak insanlara bulaştırıldığını söyledi. Bazı alt türlerin suda ve çamurda haftalarca canlılığını ve bulaştırıcılığını devam ettiğini anlatan Tosun, "Evcil hayvanlar da infekte olabilir. İnfekte hayvanın idrar, feçes, kan ve organlarının; deri, mukoza veya konjonktivaya direkt teması veya bu hayvanlar tarafından ısırılma yoluyla da bakteri bulaşabilir. Bir diğer bulaşıcı şekli ise, hayvanların iyi pişmemiş etlerinin yenmesidir. İnsandan insana bulaşma gösterilmemiştir." dedi. RİSK GRUBUNDA OLAN MESLEKLER Bulaşıcı yolları nedeniyle, avcılar, tarımla uğraşanlar, ormanda çalışanlar, doğa tutkunları, veteriner hekimler ve laboratuvar çalışanları tularemi yönünden risk grubu altında olduğunu belirten Tosun, "Tularemi dünyanın değişik bölgelerinde, geyik sineği ateşi, tavşan ateşi, kene ateşi ve avcı hastalığı gibi isimlerle tanımlanmaktadır. Hastalık her yaştan insanı etkilemekle birlikte olguların çoğunluğu 30 yaş üzeri erkeklerdir." diye konuştu. Tularemi, belirtisiz veya subklinik bir seyir gösterebileceği gibi hızla ilerleyen ve ölümle seyreden dramatik bir tablo da gösterebilir diyen Tosun, "Çoğunlukla ateş, üşüme, titreme, halsizlik, baş ağrısı, iştahsızlık gibi semptomlarla akut olarak başlar. Eşlik eden boğaz ağrısı, kuru öksürük ve retrosternal ağrı grip benzeri bir tabloyu andırır. Bölgesel lenf bezlerinde hızla büyümeye neden olur." bilgilerini verdi. Doğada aktivitelerde bulunurken ısırılmaktan korunmak için kapalı giysiler tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Tosun, "Tulareminin endemik olduğu bölgelerde doğadan meyve, sebze, yemiş tüketirken temiz suyla yıkamadan yememek gerekir. Aynı risk pınar, dere gibi açıktan akan su kaynakları için de geçerlidir. Tulareminin endemik olduğu bölgelerde avcıların, hayvanlara temas ederken eldiven kullanmaları gereklidir." dedi.
<< Önceki Haber Kırıkkale’de sağlıkçılar, artan tularemi hastalığına... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER