Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursada:

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursada: -Nüfusu genç olan ülkeyiz. Milli eğitime isterseniz 60 milyar lira verin, isterseniz 70 milyar lira ayırın, bunlarla bu kadar böyle bir genç nüfusa, nitelikli eğitim imkanları hazırlamak çok zo


BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Nüfusu genç olan ülkeyiz. Milli eğitime isterseniz 60 milyar lira verin, isterseniz 70 milyar lira ayırın, bunlarla bu kadar böyle bir genç nüfusa, nitelikli eğitim imkanları hazırlamak çok zor. Bu yüzden vatandaşlarımızın yardımlarına ve katkılarına ihtiyacımız var dedi.
     Arınç, merkez Nilüfer ilçesinde, hayırsever iş adamı Nihat Aslanoba tarafından yaptırılan Havva Aslanoba Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinin açılış töreninde, eğitim kurumunun mimarisinin çok güzel olduğunu, alışılmış klasik yapılardan farklı, adeta bir saray görünümünde okul inşa edildiğini söyledi.
     Okulun, pansiyonu, oteli ve birçok sosyal imkanının bulunduğunu dile getiren Arınç, muazzam bir eğitim kompleksi yapıldığını anlattı. Böyle bir eğitim kurumunu yapmanın her kişinin harcı olmadığını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
     Bu nedenle, dostlarımıza teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, bu okuldan çok değerli yöneticiler yetişecek. Her biri, hem kendi mesleklerinde başarılı olacak hem de ilerleyebilirlerse ülkemize, en güzel noktalarda hizmet edecekler. Cehalet, bütün kötülüklerin anası ve temelidir. Bilgi de bütün iyiliklerin membasıdır. Nüfusu genç olan ülkeyiz. Milli eğitime isterseniz 60 milyar lira verin, isterseniz 70 milyar lira ayırın, bunlarla bu kadar böyle bir genç nüfusa, nitelikli eğitim imkanları hazırlamak çok zor. Bu yüzden vatandaşlarımızın yardımlarına ve katkılarına ihtiyacımız var. Her şeyi kamu harcamasıyla yapmak mümkün değil. Bu tür katkıları her zaman önemsedik ve destekledik.
     Arınç, 25-30 kişilik derslikleri olan, pırıl pırıl öğretmenleri ve laboratuvarlarıyla, sosyal tesisleriyle, birbirinden güzel eğitim kurumlarında öğrencilerin, nitelikli eğitim aldığını belirterek, ülkenin geleceği gençlerin iyi yetiştirilmesi gerektiğini bildirdi.
     Gençlerin hem milli hem manevi duyguları olması hem de çağdaş tüm eğitim imkanlarından istifade etmelerinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Arınç, Çok güzel öğrenmeli ve iş yapmalılar. Meslek lisesi açmak, iki kat daha kıymetli çünkü, ülkemizde ara teknik eleman ihtiyacı var. Ne iş verirsen yaparım ağabey diye kapıya gelenlere, ne iş yaparsın- diye sorduğumuzda her işi dediler. Aslında hiçbir şey bilmiyorlar diye konuştu.
     Arınç, eğitimde bildiği en büyük yanlışlığın, her şeyi çok az bilen çocuk yetiştirilmesi olduğuna işaret ederek, oysa çok iyi bilen çocukların yetiştirilmesi gerektiğini, ben bu işi biliyorum diyecek insanlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Arınç, bu çocukların sadece meslek liselerinde yetiştirilebileceğini bildirdi.
    
     -Turizm ve hizmet sektörü-
    
     Turizmin, bu ülkenin geleceği olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
     Çok şükür son yıllarda, en azından 2012 rakamlarıyla 30 milyonun üzerinde turist, ülkemizi ziyaret ediyor. 5 milyonun üzerinde Almanyadan Türkiyeye turist geliyor. Yani altıda biri Almanyadan, beşte biri Rusyadan geliyor. Bu turistlerin 7 milyondan fazlası, sadece Antalya için geliyor. Bir o kadar İstanbul için gelenler var. Şehirlerimizin hepsinin turizmden pay alması lazım, başta Bursanın. Bu kadar kültür, tarih zenginliği, tabiat güzelliği, bu kadar Allahın verdiği nimetleri kendinde toplayan bu şehrin turizmden aldığı pay, yok denecek kadar azdır. Bu yüzden sayın valimiz sağolsun, son yıllarda Bursayı turizm merkezi haline getirmek için büyük çaba içinde. Bu pazar günü de bu anlayışla uluslararası düzeyde bir toplantı yapılacak.
     Arınç, gelen 30 milyon turistin ülkeye 30 milyar doların üzerinde bir katma değer sağladığını ifade ederek, bu noktada hizmet sektörünün öne çıktığını, büyük önem taşıdığını anlattı. Türkiyenin hizmet sektöründe çok iyi noktalarda olduğunu vurgulayan Arınç, oteller ve turizm tesisleriyle, hizmetiyle örnek olunacak durumda bulunulduğunu aktardı.
     Bir süre önce Ankarada yapılan toplantı dolayısıyla, Selanik Belediye Başkanının kendisini ziyarete geldiğini bildiren Arınç, şunları kaydetti:
     Yanında büyükelçi ve birkaç bürokratla geldi. Ben özellikle kendisini tanımak istedim. Çünkü benden randevu istediği zaman kayıtlara bakmıştım. 70 yaşın üzerinde, çok renkli bir insan. CVsinde iki vaadi var. Çok hoşuma gitti. Selanikteki eski kültür varlıklarını ayağa kaldıracağım diyor, ikincisi de Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluğa katkıda bulanacağım diyor. Bunu söyleyecek babayiğit çok azdır Yunanistanda. Gelsin görüşelim dedim. Nitekim adam, o kadar sevinmiş ki, döndükten sonra çok güzel işler yaptı. Şüphesiz Selanik, Atatürkün evinin de bulunduğu bütün Türkiye için çok önemli bir merkez. 400 yıldan fazla aynı tarihi yaşadığımız, aynı bayrağın altında bulunduğumuz yerler. Yunanistanla geçmişte yaşanan soğukluklar nedeniyle, bir dönem Türkiye Cumhuriyeti dönemi eserlerine karşı maalesef karalama kampanyası başladı. Kendisiyle bunları uzun uzun konuştuk. O da bana bazı şeyler sordu sohbet ettik.
    
     -Yunanistan ziyareti-
    
     Arınç, sohbette yaşadığı iki olayı anlattığını belirterek, şöyle devam etti:
     Dedim ki, eskiden biz Yunanistana gelemezdik, siz bizi hedef ilan etmiştiniz. Ama sonra size geldim birçok şehir dolaştık. Sizde hizmet sektörü çok zayıf. Kafasını salladı evet doğru dedi. Hatta biraz da abartarak kendine örnek verdim; Atinada bir oteldeydik. Sabah canım çay içmek istedi. Çay istiyorum dedim bana çay öğleden sonra dediler. Adam ona da haklısın dedi. Böyle hizmet sektörü olmaz dedim biraz böbürlendim Türkiye adına. Biraz da onlara karşı eksikliği abartarak söyledim. Bunu, şunun için söylüyorum, bizde hizmet sektörü çok iyi ama bunu bilinçli, eğitimli yapmamız lazım. Çok şükür Türkiye, turizmde çok büyüyecek ama bu sektörü eğitimli hale getirmemiz lazım.
     İlkokul ve ortaokul zamanlarında 23 Nisanlarda, provalarda, açılışlarda, kapanışlarda saatlerce güneşin altında ayakta durmaktan çok nefret ettiğini anlatan Arınç, İçimden hep konuşanlara kızardım. Ne yapalım ki, biz konuşmadan edemiyoruz. Hayatta bir gün sıkılarak da olsa bizleri dinliyorsunuz, bağışlayın bizleri. En azından bu güzel insanlara Nihat beylere, eşleri Havva hanımlara ve çocuklarına teşekkür borcumuzu bu şekilde yerine getirmiş olalım diye konuştu.
    
     Muhabir: Harun Kaymaz / Zafer Akpınar
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursada: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER