TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Avcı: -Sayısal olarak bu kadar artmış bir üniversite, yükseköğrenim yapısını, mevcut yamalı bohça yasayla idare etmek artık imkansız hale geldi. Herkes bundan şikayetçi


ESKİŞEHİR (A.A) - TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Sayısal olarak bu kadar artmış bir üniversite, yükseköğrenim yapısını, mevcut yamalı bohça yasayla idare etmek artık imkansız hale geldi. Herkes bundan şikayetçi dedi.
     Avcı, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can ile birlikte parti il binasında düzenlediği basın toplantısında, yeni dönemde en önemli konulardan biri olan yeni yükseköğrenim düzeninin, şimdiden tartışılmaya başlandığını anımsattı.
     YÖK Yasasında bugüne kadar 60ın üzerinde revizyon, değişiklik, düzeltme, ilave, çıkarma yapıldığını anlatan Avcı, şöyle konuştu:
     Dolayısıyla YÖK Yasası, kendiliğinden bu süreç içerisinde bir tür yamalı bohçaya döndü. Bunun yanı sıra YÖKün ilk kurulduğu günlerde Türkiyedeki üniversite sayısıyla bugün geldiğimiz üniversite sayısı nicelik olarak çok farklılaştı. Milli Eğitim Komisyonunda çarşamba günü Diyarbakıra kurulacak vakıf üniversitesini görüşeceğiz. Daha sırada bekleyenler var. İşte Eskişehire kurmayı planladığımız Yüksek Teknoloji Üniversitesi de, onlardan bir tanesi. Türkiyede 27 üniversiteden 200 üniversiteye hızla yaklaşıyoruz, 200ü de geçeceğiz. Sayısal olarak da bu kadar artmış bir üniversite, yükseköğrenim yapısını mevcut yamalı bohça yasayla idare etmek artık imkansız hale geldi. Herkes bundan şikayetçi. Başta YÖKün kendisi olmak üzere üniversitelerimiz, öğrencilerimiz, öğretim üyelerimiz, ilgili kamuoyumuz, herkes bunun bir tarafından şikayetçi. Bunları, bütün bu yaşadığımız tecrübeleri, bu süreç içerisinde geçirdiğimiz maceraları göz önüne alarak şimdi herşeyi yeni baştan düşünerek, tartışarak, inşallah yeni bir yükseköğrenim düzenini kuracağız.
     Avcı, ilgili bütün paydaşlarla başta mevcut üniversiteler olmak üzere öğretim üyeleri, sivil toplum, düşünce kuruluşları, siyasi partilerin bu konuyla ilgili görüşlerini alıp, tartışarak ülke için en uygun bir çerçeve yasayı hep birlikte oluşturacaklarını kaydetti.
     Yükseköğretim Kurulunun kendisini, bu süreci, yükseköğrenim düzenini yapay anayasal değiştirilemezlik ilkelerine bağlamak yanlış olur diyen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Çünkü çok dinamik bir alandan söz ediyoruz. Yükseköğrenim, eğitimin kendisi çok dinamik, sürekli değişen bir alan. 200ye yaklaşmış üniversiteyi, 20-25 üniversite için hazırlanmış bir yasayla idare edemezsiniz. Kaldı ki, 200e yaklaşan üniversitelerimiz de kendi içlerinde türdeş değil, homojen değil. Yani üç yıl önce kurulmuş olan Şırnak Üniversitesiyle 10 yıl önce kurulmuş olan Balıkesir Üniversitesini ve 240 yaşındaki İstanbul Teknik Üniversitesini aynı yasayla yönetmeniz insan mantığına, işin mantığına aykırı. Dolayısıyla bir defa buradan bu üniversitelerin her birinin kendi özel koşullarını dikkate alacak düzenlemeler yapmalarına fırsat verecek bir çerçeveye ihtiyaç var. Başından beri üniversitelerimizin daha belli alanlarda uzmanlaşmasının önünü açacak bir yapılanma öngörüyoruz. Bunlar anayasa çalışmalarıyla da paralel yürüyen süreçler. İnşallah, anayasa çalışmaları da aynı şekilde bir konsorsiyumla sonuçlanır ve böylece Türkiye, hem anayasal düzen hem de yükseköğrenim düzeni itibariyle kendisine yakışan günün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir yükseköğrenim düzenine kavuşmuş olur.
    
     - Başa çıkamıyorlar, dolayısıyla tıkanmış durumdalar
    
     Avcı, mevcut YÖK Yasasından ve düzenlemesinden başta Yükseköğretim Kurulunun kendisinin çok şikayetçi olduğunu ifade ederek, YÖK, üniversite sayısı bu kadar çok değilken bunlarla baş edebiliyordu. Ama şimdi 200 üniversitenin müfredatını, atama yönetmeliklerini, yükselme kriterlerini YÖKün yönetmesi mümkün değil. YÖK, her gün kendisi şikayet ediyor. Binlerce belgeyi elden geçirmek, müracaatı değerlendirmek zorundayız diyorlar. Başa çıkamıyorlar, dolayısıyla tıkanmış durumdalar. YÖKün şu anda sahip olduğu askeri vesayet döneminden kalma o aşırı yetkilerinden ve sorumluluklarından arındırılması gerekiyor. Bunun için de üniversitelerimizin, öğretim üyelerimizin, düşünce, sivil toplum kuruluşlarımızın ve hatta üniversite öğrencilerinin yeni düzenlemeyle ilgili görüşlerini açıkça paylaşmaları ve somut öneriler getirmeleri beklenir diye konuştu.
     Öte yandan Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ile ilgili kurulan ajansın bütçesinin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile salı günü yapılacak görüşme sonrası netleşeceğini bildiren Avcı, Bu bütçe kalemlerinin peyderpey nerelere, nasıl harcandığı da, yönetim kurulu tarafından sizlerle paylaşılacak ifadesini kullandı.
     Avcı, ayrıca AK Partide üzerinde uzlaşıya varılmış bir gelenek olarak Mecliste komisyon başkanı olanların Merkez Karar Yönetim Kurulu ya da Merkez Yürütme Kuruluna seçilmediklerini belirtti.
     Toplantıya, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan ve diğer parti yöneticileri de katıldı.
    
     Muhabir: Oktay Özden
     Yayıncı: Mürsel Çetin
<< Önceki Haber TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER