[Fikret Kaplan yazdı] Bedir, Ramazan ve Masum Gönüller!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Mayıs 9 2020
‘Bu seneki Ramazan-ı Şerif hem İslam âlemi için, hem Risale-i Nur şakirtleri için gayet ehemmiyetli, pek çok kıymetlidir.’ Bediüzzaman
[Fikret Kaplan yazdı] Bedir, Ramazan ve Masum Gönüller!

Fikret Kaplan

‘Bu seneki Ramazan-ı Şerif hem İslam âlemi için, hem Risale-i Nur şakirtleri için gayet ehemmiyetli, pek çok kıymetlidir.’  Bediüzzaman

İlk Ramazan orucunu tutuyordu İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve güzide ashabı. 

Mübarek günlerin gecesinde, gündüzünde arşı titreten inlemeler yükselmişti Şefkat Peygamberi’nin mübarek dudaklarından. Yürekleri yakan, sahabeyi gözyaşlarına gark eden içten içe inlemelerdi bunlar. 

Hicret edemeyip de arkada kalan arkadaşlarına ağlamıştı İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem):

- Ashabımı kurtar Allah’ım!.. Müminleri kurtar Allah’ım!.. 

Bu içten yakarışlar, sadece ashabının gönüllerini değil, Mescid-i Nebevi’nin hurmadan olan sütunlarını, kerpiç duvarlarını; Medine’nin sokaklarını, evlerini, taşlarını titreten gözyaşlarına dönüşmüştü. Teheccüd namazında, sabah namazında, akşam namazında… oradan diğer vakitlere:

- Hapsedilen, işkence gören, ezilen müminleri kurtar Allahım!..

Gökten gelen ikazla hicret etmişti Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ama kalbinin bir parçası, hicrete yol bulamayıp Mekke’de sıkıntı çeken ashâbının yanındaydı. Orada hâlâ hicret etmek için fırsat kollayan bir hayli insan vardı. Onlar da hicret için bütün güç ve kuvvetlerini sarf etmişlerdi fakat bir türlü engelleri aşamamışlardı. Elleri ayakları zincire vurulmuş ve zaman zaman en vahşi işkencelere maruz bırakılıyorlardı. Şartlar aşılması güç bir engel gibi duruyordu önlerinde. 

O masumların, mazlumların mahpus kalmaları ve sürekli zulüm görmeleri, Peygamber Efendimiz’in (sallallâh

Bu haberler de ilginizi çekebilir