Ortadoğu, AK Parti, demokrasi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ocak 29 2011
1996'da Londra'da kendisini ziyaret ettiğim En Nahda hareketinin lideri Raşid el Gannuşi, Necmettin Erbakan liderliğinde iş başı yapan Refah tecrübesini yakından takip ettiklerini söylemişti. O zamanlar, bölgede otoriter rejimlerin daha fazla devam edemeyeceğine kanaat getiren bazı Türkiye uzmanları -mesela Graham Fuller, Esposito vb.- Müslüman muhalif akımların iktidar olmalarının önüne engel konulmaması gerektiği fikrini Amerikan hükümetlerine telkin ediyorlardı. Bu doktrine "Başarısızlığın İslamileştirilmesi" adı verilmişti. Türkiye'de kısa süren RP tecrübesi "Başarısızlığın İslamileştirilmesi" doktrinini başarısızlığa uğratınca, yeni doktrinler üzerinde çalışılmaya başlandı. Bugün Tunus ve Arap ülkelerinde vuku bulmakta olan olayları anlayabilmek ve gelecek hakkında iyi bir kestirimde bulunmak için hem söz konusu doktrin hem de yerine ikame edilen, fakat ilki gibi başarısızlıkla sonuçlanan "yaratıcı kaos" veya "yaratıcı yıkım" doktrinlerine yakından bakmak lazım. 1990'larda Refah tecrübesi "başarısızlığın İslamileştirilmesi"ni tersine çevirip "başarının İslamileştirilmesi" olgusunu ortaya çıkarınca, doktrinden vazgeçildi. Askerî rejimler sosyal patlamalara yol açtı; bazen Saddam Hüseyin örneğinde gözlendiği üzere sistem dışına çıkıp İsrail'i tehdit eder hale gelince, bunları değiştirmenin bir yolu olarak "yaratıcı/yıkıcı kaos" doktrini benimsendi. Buna göre, küreselleşen dünyada "entegre olmayan bir boşluk" söz konusu. Küresel düzene -ekonomiye, siyasete ve kültürel alışkanlıklara- entegre edilemeyen bölge İslam dünyasıdır, bu dünyada bütün yapıların altüst edilmesinden, taşların yerinden oynatılmasından başka rasyonel seçenek yoktur. Bu sayede eninde sonunda İslam dünyası küresel sisteme entegre olacaktır. Türkiye'nin bu doktrin içinde bir reorganizasyona tabi tutulması düşünülemezdi, o günkü İsrail yönetimi, Amerika'daki güçlü Yahudi lobisi ve düşünce kuruluşlarının ana çerçevesini çizdiği şekilde Türkiye için "postmodern darbe" planlandı. 2001 yılında kendisiyle görüşme fırsatım olan Alan Makovsky

Bu haberler de ilginizi çekebilir