Haluk Koç: Demokrasiden uzaklaşanlar özgür basından korkarlar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 19 2015
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, demokrasiden uzaklaşanların, baskıcı yönetim kuranların iki şeyden çok korktuklarını belirtip, "Bir sokaklardan çok korkarlar, sokaklarda kendilerine karşı tepki gelişmesinden çok korkarlar, ödleri kopar. Tarihte de böyledir. Türkiye'de de yakın zamanda böyle olmuştur. İkincisi de özgür basından korkarlar. Yani ben çalacağım, çırpacağım, ben haksızlık yapacağım sen görmeyeceksin, sokakta tepki vermeyeceksin, siyaset seni eleştirmeyecek, basın da seni eleştirmeyecek." dedi.
Haluk Koç: Demokrasiden uzaklaşanlar özgür basından korkarlar
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, demokrasiden uzaklaşanların, baskıcı yönetim kuranların iki şeyden çok korktuklarını belirtip, "Bir sokaklardan çok korkarlar, sokaklarda kendilerine karşı tepki gelişmesinden çok korkarlar, ödleri kopar. Tarihte de böyledir. Türkiye'de de yakın zamanda böyle olmuştur. İkincisi de özgür basından korkarlar. Yani ben çalacağım, çırpacağım, ben haksızlık yapacağım sen görmeyeceksin, sokakta tepki vermeyeceksin, siyaset seni eleştirmeyecek, basın da seni eleştirmeyecek." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Ali Özcan, CHP Kadın Kolları Başkanı Hilal Dokuzcan, milletvekili adaylarını tanıtım için Elazığ'a geldi. CHP heyeti Elazığ 1. sıra milletvekili adayı Doç. Dr. Fatih Gürsul'un memleketi Baskil ilçesine bağlı Deliktaş köyüne gitti.

'EŞKIYA HİÇBİR ZAMAN DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLAMAMIŞTIR.'

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç burada bir soru üzerine son günlerde basına yapılan baskılar hakkında açıklama yaptı. Koç açıklamasında, "Demokrasiden uzaklaşanlar, baskıcı yönetim kuranlar iki şeyden çok korkarlar. Bir sokaklardan çok korkarlar, sokaklarda kendilerine karşı tepki gelişmesinden çok korkarlar, ödleri kopar. Tarihte de böyledir. Türkiye'de de yakın zamanda böyle olmuştur. İkincisi de özgür basından korkarlar. Yani ben çalacağım, çırpacağım, ben haksızlık yapacağım sen görmeyeceksin, sokakta tepki vermeyeceksin, siyaset seni eleştirmeyecek, basın da seni eleştirmeyecek. Ben papağanlar tutacağım, kaleminden kan damlayan tetikçiler tutacağım, ancak bana övgü düzen yazılar yazacaklar, beni eleştiren ne yorum olacak ne yazı olacak. Bütün baskıcı yönetimler bunu arzular. Türkiye'de bu istikamette bir gidiş var. Bir gazeteci siyasi düşüncesi olabilir, olacakta, doğaldır, ama hiçbir zaman önce kalemini sonra vicdanını asla kiraya veremez. Onlar kiralık kalem, kiralık vicdan arıyorlar, onu bulamadıkları zaman da ben bağımsızım gördüğüm yanlışı yazarım eleşti

Bu haberler de ilginizi çekebilir