Hidayet Karaca'dan meslektaşlarına mektup

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Aralık 12 2015
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden, MİT TIR'larıyla ilgili fotoğraf ve haberleri yayınladıkları için tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'e mektup yazdı.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden, MİT TIR'larıyla ilgili fotoğraf ve haberleri yayınladıkları için tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'e mektup yazdı.

Zaman gazetesinde yer alan habere göre Karaca, meslektaşları Can Dündar ve Erdem Gül'e hitaben "Çağlayan Adliyesi'nde savcılıkta ifade verip hakimlerin karşısına çıktığınızda kendimi sizin yerinizde hissettim yeniden. O günü yaşadım. İnşallah en kısa sürede ailemize, mesleğimize döner; bu yaşadıklarımıza da 'Hey Gidi Günler' der, selam çakar geçeriz." ifadelerini kullandığı mektubunda şunları yazdı:

Sevgili Can ve Erdem

1yıl önce soğuk bir kış gününde Silivri zindanına konuldum. Tam da bugünlerde... Hak, hukuk ve adaletin, olduğu yerden alınıp rafa konulduğu günlerdi.

Soğuktu. İlk defa karşılaştığım yüzler, yürüdüğüm koridorlar, demir parmaklıklı kapılar, tel örgüler, yüksek duvarlar, kameralar ve koğuşun demir kapısı. Burası dışardan da soğuktu.

Hapishane müdürü "Bundan böyle burada bir aileniz var, beraber yaşayacağımız yer burası." diyordu. Demesi kolay. Yeni aile de ne demek? Ailemin yerini kim alabilir ki!

İlk gece uyumadım. Zeki Müren'in şarkısını mırıldanarak. "Üşüdüm üstümü örtsene anne. Şefkatli kollarını aç bana anne…" Geçenlerde Nedim Şener soğuktan korunmak için tavsiyelerde bulunuyordu. Onun gibi bir şey.

Tutuklandığınız gece annenizin, eşinizin, çocuklarınızın hissiyatını gözünüzün önünden geçirdikçe duygulanıyorsunuz. Ve bu böylece her gün her saat devam ediyor…

Değerli meslektaşlarım, hapishane arkadaşlarım

Çağlayan Adliyesi'nde savcılıkta ifade verip hakimlerin karşısına çıktığınızda kendimi sizin yerinizde hissettim yeniden. O günü yaşadım.

Adliyede hasta hasta beklerken ilaçlarımı içmek istediğimde -7. katta görevli polisin "Su yok, burası kantin mi?" cevabıyla irkilişimi hatırladım…

Tutuklandığınız haberini televizyondan öğrend

Bu haberler de ilginizi çekebilir