Gazze koşulu neyin planı?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Eylül 5 2011
Türkiye’nin İsrail’le Mavi Marmara hadisesi nedeniyle bozulan ilişkilerini normalleştirmek için önceleri iki resmi koşulu vardı:
İsrail’in gemiye düzenlediği kanlı operasyon nedeniyle resmen özür dilemesi ve kurbanların yakınlarına tazminat ödemesi...
Türkiye, koşullarını bu ikisiyle sınırlı tutunca, normalleşmenin parametrelerini Mavi Marmara olayının hukuksal çerçevesi içinde kalarak belirlemiş oluyordu. Normal olan da buydu zaten. Öyle ya, ilişkiler kopma noktasına İsrail’in Mavi Marmara operasyonu nedeniyle geldiğine göre, bunun onarılması da cürüm bedelinin uluslararası normlar çerçevesinde ödenmesiyle mümkün olabilirdi. Devletler arasındaki ilişkilerde özür ve tazminat mekanizmaları bunun için vardı... Sonraları, 2011’in ilk aylarından itibaren, özellikle de Başbakan Erdoğan, bu iki resmi koşuldan ne zaman söz açsa bir üçüncü hususu dile getirir oldu.
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoya son vermesiydi bu... Ancak o dönemde Başbakan, ambargonun kaldırılmasından “normalleşmenin üçüncü resmi koşulu” olarak değil, Türkiye’nin konuyla ilişkili siyasi ve insani talebi olarak söz ediyordu...
Ve tuhaf bir yönü yoktu bunun.
“Gazze Konvoyu”nun tertip edilmesinin vitrinindeki siyasi amaç da, süre giden İsrail ambargosunun neden olduğu insani trajediye dünyanın dikkatini çekmekti zaten.
Hamas’ın El Fetih’i Gazze’den sürerek bölgenin kontrolünü tamamen ele geçirdiği yıl olan 2007’de, İsrail’in güvenlik gerekçeleriyle önce karadan başlatıp, 2009’dan itibaren denizi de içine katıp sürdürdüğü ambargo ve ablukanın kaldırılması, Türkiye’nin özellikle Davos’tan sonra uluslararası alanda eylem ve söylemiyle sistemli biçimde gündeme getirdiği bir talepti.
Derken, geçen temmuz ayının başından itibaren Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye ambargonun kaldırılması konusunu İsrail’le “normalleşmenin üçüncü resmi ön koşulu” olarak takdim etmeye başladığını gördük. Bunu önce bir Amerikan Senato heyetini kabulünde deklare etti. Sonra hükümet programına koyarak resmileştirdi ve İstanbul’da yapılan “Filistinli Büyükelçiler Topla
Bu haberler de ilginizi çekebilir

ŞERİF ALİ TEKALAN

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

KEMAL GÜLEN







