Nasrettin Hoca, yıllar sonra göle maya çaldı, balık bıraktı

Kurallık nedeniyle, her yıl Nasrettin Hoca'nın 'ya tutarsa' fıkrasının canlandırıldığı suya maya çalma etkinliği, uzun yıllardır Akşehir gölünde yapılamıyordu. Bu yıl bol yağış alan bölgede göl su tutmaya başlayınca 56'ncısı yapılan Nasrettin Hoca'yı anma etkinliklerinde 'Nasreddin Hoca'yı canlandıran Hasan Kaçan, yıllar sonra Akşehir Gölü'ne maya çaldı, balık bıraktı.

Konya'nın Akşehir ilçesinde yapılan '56. Uluslararası Akşehir Nasrettin Hoca'yı Anma ve Mizah Günleri' tellalların halkı etkinliklere çağırmasıyla başladı. Ardından etkinliklere katılan protokol üyeleri temsili Nasrettin Hoca'yı etkinliklere davet etti. Eşeğine ters binen Nasrettin Hoca halkı selamlayarak etkinliklerin yapılacağı Nasrettin Hoca meydanına geldi. Etkinliklerin startını veren Nasrettin Hoca gölü mayalamak üzere Akşehir gölüne hareket etti. Gölçayır mahallesinde gölün kenarına gelen Nasrettin Hoca burada gölü mayaladı. Ayrıca yeni su tutan göle balık da bırakan Nasrettin Hoca, "Bu yıl göl üzerinden tüm dünyayı kardeşlik ve sevgi mayasıyla mayalayacağız." dedi. Her şeyden önce temsilen kardeşliğin, dostluğun, birlik ve beraberliğin mayalandığını belirten Nasrettin Hoca, "İnşallah bu etkinliklerle kardeşliğimiz mayalanmış ve pekişmiş olur." ifadelerini kullandı.

Halkı selamlayan temsili Nasrettin Hoca şu fıkrayı anlattı: "Şimdi üzerimde bulunan elbisede kumaş var, iplik var, düğme var. Eğer kumaş dile gelse derdi ki; bu elbise nerden çıktı, hâlbuki ben kumaşum her şey kumaştan ibarettir. İplik dile gelse; eğer ben bu elbiseleri birleştirmesem bu elbise ortaya çıkmaz derdi. Düğme ise ben olmasam önünüzü kapatamazsınız millete rezil olurdunuz derdi. Ve sonunda ne olurdu bu üzerimde görünen elbise parçaları paramparça olur beş para etmezdi. Bunun gibi toplumumuzda ben demeyip biz dediği için var olmaya devam edecektir"

10 Temmuz'a kadar devam edecek etkinliklerde sempozyumlar, tiyatro gösterileri, resim yarışmaları ve sergilerle Nasrettin Hoca'nın değişik yönlerine vurgu yapılacak.