Saygı Öztürk: Öcalan’ın mektubu ve cilalama eylemleri
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Ekim 7 2015
"Emniyet Müdürü Recep Güven, daha önce İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcılığı, başkan vekili olarak görev yapmıştı. Yasadışı dinleme iddiaları nedeniyle tutuklu. “Çözüm süreci”nde yaşanılanlar başta olmak üzere mahkemeye sunulmak üzere avukatına verdiği “savunması”nda yer alan ilginç bilgi ve yorumlarını okumayı sürdürelim:"

HER ŞEY O MEKTUPLA BİTTİ
“2013 Nevruzu’ndan önce gelen talimat yazılarında ‘vatandaşı kontrol noktalarında çok sıkmayın’ deniliyordu. Valiler de aranıyor, sözlü olarak benzer uyarılar yapılıyordu.
Nevruz günü jandarma alay komutanı ‘hayırdır moralin çok bozuk” deyince kendisine ‘ha Abdullah Öcalan gelmiş, ha mektubu okunmuş bundan sonra nasıl döndüreceğiz bu gidişi? Bunu göreceğime ilk görevimde ben de arkadaşlarım gibi ölseydim’ demiştim.
MÜSTEŞAR AYRI, VALİ AYRI TELDEN
Nusaybin’de sınıra çekilen duvar sorun olmuş illerden protesto için gidenler oluyordu. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı imzalı gelen yazıda ‘gidişlere izin verilmeyecek, kesinlikle engellenecek’ deniliyordu. Sabah erkenden personeli evinden aldık. Mardin yoluna döndük.
Saat 09.30-10.00 arası valimiz aradı, ‘bırakın gitsinler’ diye talimat verdi. Ben müdür yardımcısını arayıp, ‘böyle bir durum var, personele hissettirmeden zamana yayarak peyderpey gidişlerine izin verin’ dedim. Üç defa valim telefonla arayıp ‘hâlâ bırakmamışsınız’ dediğinde ‘peyderpey bırakıyoruz sayın valim’ dedim. Personelimi görevden soğutmamak için neler çektiğimi ben bilirim.
ÖCALAN’I CİLALAMA OPERASYONU
Görevden alındıktan sonra hâlâ AKP’li, HDP’li milletvekilleri ve vatandaşla görüşmelerim oldu. Kendisine çok değer verdiğim bir korucu Ankara’ya yerleşti. ‘İşin sonu iyi değil’ diyordu. ‘Malımı satayım tamamen ayrılayım’ diyorum ama sattırmıyorlar. Almak isteyene de aldırtmıyorlar. Her şey tükendi’ diyordu.
Kobani eylemleri (6-11 Ekim) başladığında Diyarbakır’dan arandım. Kimisi ‘Diyarbakır çok kötü yanıyoruz’ diyorlardı. Mesaja cevap verdim. ‘Bu yangın değil, ben Diyarbakır’ın potansiyelini biliyorum. Bu, Apo’yu cilalama operasyonu. Bir mesaj yayınlar, yangını söndüren asrın lideri olur’ demiştim. Öyle de oldu.
Seçimden üç ay önce eski emniyet müdürü olarak milletvekili Altan Tan ile görüştük. ‘Sayın vekilim masa devrilecek ve ben kan görüyorum. Ya siz ne görüyorsunuz?’ dediğimde Altan Tan da ‘Ben de çok kan görüyorum. İş bilmezler
“2013 Nevruzu’ndan önce gelen talimat yazılarında ‘vatandaşı kontrol noktalarında çok sıkmayın’ deniliyordu. Valiler de aranıyor, sözlü olarak benzer uyarılar yapılıyordu.
Nevruz günü jandarma alay komutanı ‘hayırdır moralin çok bozuk” deyince kendisine ‘ha Abdullah Öcalan gelmiş, ha mektubu okunmuş bundan sonra nasıl döndüreceğiz bu gidişi? Bunu göreceğime ilk görevimde ben de arkadaşlarım gibi ölseydim’ demiştim.
MÜSTEŞAR AYRI, VALİ AYRI TELDEN
Nusaybin’de sınıra çekilen duvar sorun olmuş illerden protesto için gidenler oluyordu. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı imzalı gelen yazıda ‘gidişlere izin verilmeyecek, kesinlikle engellenecek’ deniliyordu. Sabah erkenden personeli evinden aldık. Mardin yoluna döndük.
Saat 09.30-10.00 arası valimiz aradı, ‘bırakın gitsinler’ diye talimat verdi. Ben müdür yardımcısını arayıp, ‘böyle bir durum var, personele hissettirmeden zamana yayarak peyderpey gidişlerine izin verin’ dedim. Üç defa valim telefonla arayıp ‘hâlâ bırakmamışsınız’ dediğinde ‘peyderpey bırakıyoruz sayın valim’ dedim. Personelimi görevden soğutmamak için neler çektiğimi ben bilirim.
ÖCALAN’I CİLALAMA OPERASYONU
Görevden alındıktan sonra hâlâ AKP’li, HDP’li milletvekilleri ve vatandaşla görüşmelerim oldu. Kendisine çok değer verdiğim bir korucu Ankara’ya yerleşti. ‘İşin sonu iyi değil’ diyordu. ‘Malımı satayım tamamen ayrılayım’ diyorum ama sattırmıyorlar. Almak isteyene de aldırtmıyorlar. Her şey tükendi’ diyordu.
Kobani eylemleri (6-11 Ekim) başladığında Diyarbakır’dan arandım. Kimisi ‘Diyarbakır çok kötü yanıyoruz’ diyorlardı. Mesaja cevap verdim. ‘Bu yangın değil, ben Diyarbakır’ın potansiyelini biliyorum. Bu, Apo’yu cilalama operasyonu. Bir mesaj yayınlar, yangını söndüren asrın lideri olur’ demiştim. Öyle de oldu.
Seçimden üç ay önce eski emniyet müdürü olarak milletvekili Altan Tan ile görüştük. ‘Sayın vekilim masa devrilecek ve ben kan görüyorum. Ya siz ne görüyorsunuz?’ dediğimde Altan Tan da ‘Ben de çok kan görüyorum. İş bilmezler
Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kemal Gülen

HARUN TOKAK
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz







