Size sorduklarında şunu mu diyeceksiniz...
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Ağustos 2 2016
Yazar Selim Gündüz hesap günü geldiğinde verilecek cevabını şimdiden hazır etmeyenlere seslendi

HESAP GÜNÜ GELDİĞİNDE...
Her mü'min bir gün Allah’a (cc) yaptıklarının hesabını vereceğini bilir.
Hepimiz O’nun (cc) huzuruna gideceğiz. Dünyadaki mahkemeler ve cezalar ahirettekilere nisbeten 'hiç' kalır. O zaman gelin, ötede muhakeme edildiğimizde ne durumda olacağımızı bir kontrol edelim.
Masum insanları öldürmek hesabı verilecek bir fiil midir?
Tabî ki hem de en ağırıyla.
Peki birine bu ağır suçlamayı yöneltirken dikkatli olmak gerekmez mi?
Dinimiz en ağır günahlardan biri sayılan 'zinâ’nın hukuki olarak varlığı için 4 insanın şahitliğini şart koşuyor. Yani ben bu fiili gözlerimle görsem ve iddia etsem dahi hukuki bir değeri yok, 3 kişi daha gerekiyor. Hatta bir başıma iddiamı yüksek sesle dile getirsem 'iftira cezası' alırım. Öyleyse 'zinâ'dan kat kat beter olan adam öldür(t)me iftirasını sorumluluğunun büyüklüğünü varın siz düşünün.
Peki şu meş'um darbeyi kimin yaptırdığı kesinlik kazandı mı?
Kazanmadı. Yegane sözde “delil” darbe girişiminden 10 dakika sonra başbakan, cumhurbaşkanı ve yalancı medyanın koro halinde ‘cemaat yaptı’ şeklinde bağırmaları.
Muhal farz 'bu darbe girişimini TSK içinde cematten oldukları iddia edilen birilerinin yaptığını' kabul edelim. Peki TSK’da içindeki bir grubun yaptığı işlediği (iddia edilen ama ispat edilemeyen) korkunç bir suç, milyonlara bâdî bir cemaatin tümüne mâl edilebilir mi?
Asla...
Diyelim ki, sizin dört oğlunuz var. Biri cinayet işliyor. Cinayetten dolayı diğer üçünün de idam edilmesi sizce adil midir?
Bir babanın 7 oğlundan biri hırsızlık yaptığında diğer 6 oğlunun da hırsızlıktan dolayı cezaya çarptırılması, hangi hukuk sistemine göre kabul edilebilir?
Darbe Tiyatrosuna gelince...
4 general 50 s
Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kemal Gülen

HARUN TOKAK
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz







