Naci Görür 'Hatay'a kadar uzanıyor' diyerek uyardı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Şubat 8 2025
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında, Şehitkamil Belediyesinin ev sahipliğinde Şehitkamil Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen "Gaziantep Depremselliği ve Deprem Dirençli Gaziantep" programına katıldı
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat depremlerinin ardından deprem dirençli şehirler oluşturmak için alınması gereken önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Şehitkamil Belediye Başkanlığı'nın ev sahipliğinde ve Şehitkamil Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen "Gaziantep Depremselliği ve Deprem Dirençli Gaziantep" programına katılan Görür, depremlerin oluşma aşamaları ve Gaziantep'in 6 Şubat depremlerinden nasıl etkilendiğini de detaylı şekilde anlattı.

Prof. Dr. Görür, Doğu Anadolu Fayı'nın, Arap ve Anadolu levhalarının sınırı olduğunu ve bu levhaların arasındaki hareketlerin deprem mekanizmasını oluşturduğunu belirtti. "Arap levhası ve Anadolu levhası arasında bir sınır var. Bir de Afrika levhası var. Bu levha sınırı Doğu Anadolu Fayı’dır. Depremler bu levha hareketleriyle oluşur" diyerek, deprem oluşumunu görsellerle açıkladı.

'HATAY'A KADAR UZANIYOR'

Görür, Gaziantep'in levha sınırına yakın olduğunu fakat tam sınırda olmadığını belirtti. Levha sınırına yakın olmanın, Gaziantep'i depreme karşı belirli ölçüde risk altına soktuğunu ifade etti. "Gaziantep, levha sınırına yakın olduğu için, 6 Şubat depremlerinden etkilenen illere nazaran daha az zarar gördü. Ancak yine de komşu şehirlerin faylarından etkilenmiş oluyorsunuz" dedi. Ayrıca, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Bingöl Karlıova’dan başlayarak Hatay’a kadar uzandığını ve Gaziantep’in levha içi faylarına yakın olduğu için bu faylardan etkilendiğini vurguladı.

'BİNA YAPMAKLA DEPREME HAZIRLANAMAZSINIZ'

Prof. Dr. Görür, depreme dirençli şehirler oluşturmanın sadece binaları güçlendirmekle mümkün olmadığını belirtti. Deprem sonrası şehre dair altyapı, okul, su, kanalizasyon gibi temel hizmetlerin de düzgün çalışmasının önemli olduğunu ifade etti: “Evin sağlam olsa ne olur ki? Bir kentin sadece binasını yapmakla o kenti depreme hazırlayamazsınız. Deprem sonrası okul yok, içme suyu gitmiş, altyapı çökmüş, iş dünyası çöküntüye uğramışsa sağlam evin de hiçbir anlamı yoktur."

<

Bu haberler de ilginizi çekebilir