Akrabaya Yardım Ama Kimin Malından?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 5 2020
"Şayet bir devlet ihalesi, sadece kendisine yakın, akraba ve arkadaş gibi ilişkilerden dolayı veriliyorsa, veren kimse ya da kimseler, açıkça kamunun malına ihanet ediyor demektir. Veya vakıf ve sivil kurum ve kuruluşlara en büyük darbeyi vuruyorlar demektir."
Prof.Dr.Muhittin AKGÜL | samanyoluhaber.com
Akrabaya Yardım Ama Kimin Malından?

İnsan, tek başına yaşayan bir varlık değildir. O aynı zamanda başta anne-babası olmak üzere, eş, evlat, hala, teyze, amca gibi en yakın daireden uzağa doğru giden bir silsile içerisinde neredeyse bütün insanlarla maddi, manevî, sosyal ve ahlâkî ilişkiler ağı çerisindedir. İnsanın diğer canlılardan farklı olarak çevresiyle olan bu ilişkileri, ona birtakım sorumluluklar yükler.

Dünyanın herhangi bir yerindeki adaletsizlikten, açlıktan, ölümden ve dengesizlikten, her bir fert gücü, yetki ve imkânı ölçüsünde sorumludur. Bu sorumluluk, yakınlık dairesi daraldıkça artarak devam eder. Kur’ân, insanın bu açıdan sorumluluk yönüne dikkatlerimizi çekerken çoğunlukla “yakın-uzak” kavramlarını kullanır. Diğer bir ifadeyle yakın komşu, uzak komşu, yakın akraba, uzak akraba, yakın arkadaş uzak arkadaş gibi tanımlamalarda bulunur.

İçerisinde önemli ilkeleri barındıran, iyilik (ma’ruf) ve çirkinlik (münker) çeşitlerini açıklayan ve önemine binaen Cuma hutbelerinde okunan: “Allah adaleti, hatta adaletten de öte fazla olarak ihsanı, Allah tarafından görülüyor olma şuuru içerisinde en güzel davranışı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder. Hayasızlığı, çirkin işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl 90) âyetinde de, insanın sosyal çevresiyle ilişkilerindeki bu ölçüye dikkat çekilir.

Âyette üzerinde durulan önemli ilkelerden birisi de, yukarıda da kısaca işaret edildiği üzere insanın, yakınlarına, ihtiyaçları nispetinde destek olmayı ve gerekli yardımı yapmakla mükellef kılmasıdır. 

Tabii ki insanın bir mükellefiyeti de, yakınlarına doğrudan yardım etmektir. Hatta bu açık ve zorunlu mükellefiyetten dolayıdır ki mü’min, anne-baba ve büyük baba-anne, evlat torun ve aşağı doğru giden yakınl

Bu haberler de ilginizi çekebilir