Bayram, Ramazan Ayı’nın Vârisidir
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Perşembe, Nisan 20 2023
Orucuyla, teravihiyle, sahuruyla iftarıyla, gecesiyle gündüzüyle bir Ramazan- Şerif’i daha geride bıraktık. Elimizden geldiğince değerlendirmeye çalıştık. Maddi-manevi berekete ve inkişafa vesile olmasını diledik. Ve şimdilerde elveda besteleri mırıldanıyoruz gönlümüz buruk da olsa. Fakat bu hüzünlü besteye, huzurlu ve neş’eli bir beste daha karışıyor beri yandan: Bayram Sevinci..
Bayram deyince insanın içinde bir huzur beliriverir. Çünkü geçmiş ömrümüzde bayramları hep güler yüzle karşıladık, bize sunacağı güzellikleri gözledik. Yakınlarımızla, eş dostla kaynaştık, başka zaman görme, konuşma fırsatımız olmayan insanlarla bir araya gelme imkânını yakaladık. Bayramı vesile ederek hediyeler dağıttık etrafımıza. Gönüller aldık, kalpler kazandık. Bütün bu güzellikler, tatlı bir çağrışım bırakmıştır bizim zihnimizde. Bu yüzden de bayram denilince tebessüm ediveririz hafifçe..
Dinimiz meşru dairede neşelenmeyi mübah kılmıştır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Medineyi teşrif ettiklerinde, Medine halkının iki bayram kutladıklarını gördü. “Bu günlerin özellikleri nedir?” diye sordu. Oradakiler, “Biz cahiliyede senenin iki gününü eğlence günü olarak kutlardık” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, “Bu iki güne karşılık Allah size öyle iki gün vermiştir ki bugünlerden daha hayırlıdır.” buyurdu. (Ebu Davut, Salât 239, 245)
Bu hadisten de anlaşılıyor ki, eğlenmek Müslümanların da hakkı. Ancak, Allah’tan kopuk bir eğlence değildir bu. Tamamen dünyevileşmiş eski bir adetin yerine, içine Allah hoşnutluğunu Resulullah muhabbetini katarak işin bizcesini ortaya koymaktır. Yani, bayram günleri sadece yeme içmeden ibaret günler değildir. Hele hele eğlenceye ve sefahete dalma günü hiç değildir. Bayram günleri, Cenab-ı Hakk’ın bir nimeti ve Efendimiz’in bir sünneti olarak idrak edilir ve Allah’a şükür ile Efendimiz’i yâd etmenin yanında istikbalimizin de bayram olması temennileriyle değerlendirilir. Gezmelerimiz, konuşup neşelenmelerimiz, ziyaretlerimiz, yeme içmelerimiz de hep bu ruh haliyle ve bu çerçevede ele alınır.
Bayramda, en başta yapılacak iki büyük vazife vardır: Bir, bayram namazı; iki, fıtır sadakası. Sadaka-i fıtır, zekâttan önce, oruçla beraber farz kılınmıştır. Bu bir yardımlaşmadır; orucun kabulüne, ölüm sekeratından ve kabrin azabından kurtuluşa bir vesiledir. Sadaka-i fıtı
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Suriye’de Hakan Fidan’a Soğuk Duş2.Enkaza ulaşıldı, kurtulan yok: Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçak Haymana civarında düştü!3.BM koruması altındaki eğitimci Güngör'ün Türkiye'ye iade tehlikesi sürüyor!4.Amsterdam Oost Belediyesinden Birlikte Yaşama Kültürüne Güçlü Bir Katkı5.MEB yine yapacağını yaptı: Yıllardır sürüyordu kaldırdı!
6.Karadağ kısa süre önce yaşanan krizden sonra vize kararını verdi!7.Otobüs umre için Arabistan'da bulunan Türk kafilesinin içine daldı: Ölü ve yaralılar var!8.15 Temmuz sonrası iktidarın çöktüğü giyim devi Aydınlı Grup satıldı: İşte yeni sahibi...9.İşte 2026'nın asgari ücret rakamı!10.Daltonlar çetesine bir soruşturma daha: Mahkeme salonunda jandarmaya saldırmışlardı!

CUMA KARAMAN

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER







