Cennet ve Cemalini Göster

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Şubat 15 2025
Yazarımız Harın Tokak'ın 'Cennet ve Cemalini Göster' başlıklı yazısını istifadenize sunuypruz.

Duaların kabul olduğu ulu gün ve gecelerden geçiyoruz.

Zamanı nurlandıran gün ve gecelerden…

Her yıl bu mevsim geldiğinde çocukluğumda, fukara köyümüzde yaşadığım Üç Aylar’ı ve kandil gecelerini hatırlarım.

Köydeki bir-iki kişide sadece lüks lambası vardı. Elektriğin olmadığı o karanlık kış gecelerinde lüks lambalarını yakar, camiye onlarla giderlerdi.

Köyün karanlık sokakları apaydın olurdu.

Ama bir Mustafa Amca vardı.

Gözleri görmüyordu.

Hayat onun için hep bir karanlık tünelden ibaretti.

Lakin içinde güneş taşıyor gibiydi.

Kar, kış demeden beş vakit namazını camide kılardı. Köyün derin bir uykuda olduğu seherlerde bastonunun taşlar üzerinde çıkardığı tıkırtılardan anlardık onun sabah namazına gittiğini.

Bazan bizim evin penceresine kadar gelir, bana da seslenirdi.

“Haruuun, kalk oğlum, sabah oldu.” derdi.

 Saat bilmezdi.

Horozların ötüşünden vakti bilirdi.

Elinin emeği ile geçinirdi. 

Elindeki bastonla köyün sokaklarını bir bir dolaşır ve yumurta toplardı.

Onları şehre göndererek geçimini sağlardı.

Onurlu bir insandı. Kimseye muhtaç olmadan yaşardı.

Kışları köy çok soğuk olurdu.

Ben yataktan çıkmaya korkardım. Daha yorganı açar açmaz, ayaz abanırdı üzerime. Mustafa Amca o soğukta abdestini caminin Şadırvanında buz gibi akan suyla alırdı.

Suyu yüzüne, kollarına vururken öyle bir Kelime-i Şehadet söylerdi ki o sesin aydınlığı sokaklara taşardı. 

Namazdan sonra öyle içten, öyle yürekten dualar ederdi ki onun duaları hâlâ hatırımdadır.

Banko duaları vardı.

“Allah’ım! Şu mübarek Üç Aylar hürmetine beni Cemile’den sonraya bırakma. Cennet ve cemalini göster,” derdi.

Cemile, hanımıydı.

Ondan sonraya kalırsa perişan olacağını düşünürdü.

Gözleri görmüyordu ama zirvelere oynuyordu.

Her namazdan sonra, her duada: “Allah’ım, bana cennet ve cemalini göster.” diyordu.

Görmeyen gözleriyl

Bu haberler de ilginizi çekebilir