Diyabette erken tanı ve tedavi çok önemli

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Kasım 15 2015
Diyabet hastalığı görülme sıklığının her geçen gün arttığını belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Aktaran, erken tanı ve erken tedavi ile daha sonra gelişebilecek sağlık problemlerinin önlenebileceğini söyledi.
Diyabette erken tanı ve tedavi çok önemli
Diyabet hastalığı görülme sıklığının her geçen gün arttığını belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Aktaran, erken tanı ve erken tedavi ile daha sonra gelişebilecek sağlık problemlerinin önlenebileceğini söyledi.

Prof. Aktaran, diyabetle sağlıklı yaşamanın yolunun diyabeti öğrenmek ve gereken özeni göstererek bunun bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi olduğunu vurguladı. Diyabetin, vücutta pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda geliştiğini belirten Prof. Aktaran, "Tüketilen besinlerden kana geçen şeker hücreler tarafından kullanılamadığı için kan şekeri yükselir. Kan şekeri kontrol altına alınmadığı takdirde zaman içerisinde diyabet hastalığı körlüğe, kalp ve damar hastalıklarına, inmeye (felç), böbrek yetmezliğine ve sinir sisteminde hasara yol açabilir. Aynı şekilde gebelik döneminde de kontrol altına alınamayan diyabet anne ve bebek sağlığı açısında sağlık sorunlarına neden olabilmektedir." dedi.

DİYABETİN TİPLERİ VE BELİRTİLERİ NELERDİR?

Diyabetin belirtilerinin bilinmesi hastalığın erken devrelerinde tanı ve tedavi imkanı sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Aktaran, sözlerine şöyle devam etti: "Çocuklarda ve gençlerde görülen tip 1 diyabetin başlangıç şikayetleri belirgindir. Günler veya haftalar içerisinde aşırı susama ve su içme, idrar yapma sıklığının ve miktarının artması, iştah artmasına rağmen zayıflama ve halsizlikle başlar. Tedavi edilmezse ilerleyen günlerde şekerin yükselmesiyle beraber iştahsızlık, bulantı, karın ağrısı, halsizlik, şuur bulanıklığı ve koma hali ortaya çıkabilir. Tip 2 diyabet genellikle 35-40 yaşından sonra başlar. Gelişimi yavaştır. Hastalarda susama, çok su içme, ağız kuruması, idrar yapma sıklığının ve miktarının artması, geceleri idrar yapma isteği, aşırı iştah, inatçı kaşıntı, kadınlarda vajinal kaşıntı, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma şikayetleri görülür. Bazı hastalarda tesadüfen yapılan kan şe

Bu haberler de ilginizi çekebilir