Diyanet bu kadar mı tepki vermeliydi?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Eylül 15 2017
İnsan hakları savunucusu Dr Ömer Faruk Gergerlioğlu, kişisel bloguna yazdığı 'Gömdürülmeyen cenaze ne düşündürmeli?' yazısıyla Aysel Tuğluk'un annesinin mezarının açılmasını değerlendirdi
Gömdürülmeyen cenaze ne düşündürmeli?
 
Evvelsi akşam Türkiye çok tehlikeli bir olay yaşadı. HDP milletvekili Aysel Tuğluk'un cenazesinin toprağa verilmesi mezarlıkta taşkın gösteriler yapıp sloganlar atan bir grup gösterici tarafından engellendi.

Hayatta çok az olayda bir tabiri kullanırım. İnanılmaz derecede vahim, yürek yakan, insani duyguların kaldıramayacağı olaylar olur bazen. Tuğluk'un annesinin cenaze olayında da bunu kullandım ve kendi adıma toplumun durumu için ciddi endişe yaşadım. Bu nasıl bir insanlık dışı hal, nasıl bir faşistlik, nasıl bir zalimlikti..! Böylesi durumlara tüm insanlar çok öfkelenirken yaratıcının öfkelenmemesi düşünülemez. O halde niye bu tür olayların olmasına izin veriyor, niye bu derece insanlık dışı canlıları bir azap ile cezalandırmıyor? Bu ve benzeri sorular sanırım çok kişinin aklına geliyor, evvelsi gün bu olay duyulduğunda da mutlaka gelmiştir. İslami terminolojide böylesi durumlar için bir söz vardır. "Allah imhal eder (mühlet verir), ihmal etmez." Demek ki Müslümanlar yaşamış oldukları dünyada karşılıksız kalan çok suçun karşılığı için böyle kafiyeli bir deyişle yüreklerini öte dünyaya kadar serinletmeye çalışıyor. Ama bu, dünyadaki sorumluluğumuzu hafifletecek mi? "Suçların cezası nasıl olsa verilecek" diye gönül rahatlığıyla kaygılarımızı azaltma hakkımız var mı?

Bu topraklarda hangi suçun karşılığı verildi ki? İşte 100 yıl öncesinde kalmasına rağmen halen yok edilememiş tüm hatıralarıyla Ermeni soykırımı. Dersim katliamı, Kürt meselesinde her bir bireyin mutlaka hayatının bir anında veya çok zamanında hissettiği acılar. Müslüman dindarları "makbul vatandaş" kılmak için değişime zorlamak ve yasaklarla, dayatmalarla hayattan dışlamak, Süryanilerin, Yahudilerin, Rumların kitlesel nümayişlerle yağmalanan malları, mülkleri. Hiçbirinin hesabı verilmedi, özür dilenmedi ve günümüze gelindi.

<

Bu haberler de ilginizi çekebilir