Dormen: Ne Hitler kaldı ne Stalin

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Haziran 11 2017
Bugün Türkiye’de bile yapılacak çok güzel şeyler var. Türkiye’yi küçümseyenlere çok kızıyorum. ABD’de ne oldu? Trump geldi. ABD’deki entelektüel arkadaşlarım beni aradı ve ABD’den gitmek istediğini söyledi. Ne saçma! Trump gelir, gider. Kim kalmış ki Trump kalsın, Erdoğan kalsın. Neler gördük biz... Ne Hitler kaldı, ne Stalin, hepsi gitti. Bu dünya hiç kimseye kalmıyor. Onun için doya doya yaşamak lazım.
65. sanat yılını dolduran Haldun Dormen, hep çalıştığını ve tüm hayat enerjisini çalışmaktan aldığını söylüyor. Dormen Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak'a konuştu. İşte o söyleşi:

Haldun Dormen: Ne Hitler kaldı en Stalin...

Evi bir müze gibi... Nişantaşı’nda eski bir apartman dairesi. Günümüzün iki daire birleşimi. Salonda birkaç tane klasik dönem koltuk takımı var. Şamdanlar, minik heykeller, fotoğraflar ve afişlerle kaplı her yer. Uzun bir koridordan geçip sohbet edeceğimiz odaya geçiyoruz. Bu oda da ödüller, masklar, fotoğraflar, kitaplar ile kaplı... 89 yaşındaki Haldun Dormen 65. sanat yılında. Ve hiç durmadan oyun sergilemeye devam ediyor. Hem yazıp hem başrolünde oynadığı, bir dönem seyircisinin gönlünde taht kurmuş ünlü iki eski komedyenin unutulmak istememelerine odaklanan “Bir Zamanlar Gazinoda” oyununu Kenter Tiyatrosu’nda izledikten sonra evine konuk olduk... Vesilemiz tiyatro ama çay ve çikolata eşliğinde sohbetimiz akışında gidiyor... Çaylarımızı koyduğumuz masada kocaman bir vazo, onun içinde de taze çiçekler var. Çiçeklerin gölgesinde de kocaman bir “Shakespeare’in Tüm Eserleri” kitabı. “Çayını içmeden soru soramazsın” diyor Dormen, ancak günümüz insanının akıllı telefon bağımlılığından yakınmaya başlayınca kendimi tutamıyorum. Elimde kayıt için kullandığım akıllı telefonumu tutarken sohbeti buradan başlatıyorum...

-Akıllı telefon kullanmıyor musunuz?

Benim aklım bana yetiyor. Kullanmıyorum. Bir yere beş kişi gidiyoruz, üç kişi telefonla konuşuyor. Bu sözde akıllı telefonlar sohbeti bitirdi. Çok üzülüyorum. Dehşet içindeyim aslında. Akıllı değil cani telefonlar. Hayatımızı mahvettiler. Daha da öteye gidecekler diye korkuyorum. Çok uzun süre cep telefonu bile kullanmadım. Mecbur kaldığım için normal telefon kullanıyorum ama nasılsın, iyi misin demek için açmıyorum telefonu. Sadece haberleşmek için

-Oyunda emektar oyuncuların unutulma korkusu var.

Bu haberler de ilginizi çekebilir