Filmin sonunu merak ediyoruz ve bekliyoruz....

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Haziran 22 2017
Yeni Asya Gazetesi 175 gündür cezaevinde bulunan bir mağdurun mektubunu yayınladı.
175 gündür cezaevinde kalan bir tutuklunun ağzından cezaevinde son zamanlarda yaşanan manzara. Anlatılanlar çok farklı.

Selâmların en güzeli üzerinize olsun!

Uzun zamandır bir film izliyorum. 175 gündür de oyuncusuyum bu filmin aynı zamanda. Sürprizlerle, akıl almaz olaylarla dolu; ne zaman, neyle karşılaşacağını bilmiyorsun. Bu nedenle de sürükleyici. Konusu ne mi? Oyuncuları kim öyle mi? Peki sonunda ne mi oluyor? İşin o kısmını inanın ben de bilmiyorum. Ama filmi anlatmaya başlıyorum, sıkı durun!

“Silâhlı terör örgütüne” üye olmakla suçlanan bir tutuklu olarak getirildim D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna. Bir öğretmen, mesleğine âşık, insanları seven, değil insana en küçük bir canlıya bile zarar verilmesine karşı çıkan, devletin kalemini, kâğıdını, tebeşirini… v.s kendi işleri için kullanmaktan kaçınan; mesai kavramı olmayan; öğretmenliğin okul dışında da bitmeyeceğini savunan; vatanı, onuru ve değerleri için yaşayan bir öğretmen…

Yoo hemen şaşırmayın kimler yok ki aynı suçlamayla tutuklanan: Profesörler, hâkim–savcılar, doktor-hemşire, öğretmen-öğrenci, esnaf-iş adamı… vs.

6 dolaplı 18 yataklı odaya 14. Kişi olarak geldim. Emniyette bir görevli “cezaevlerinin kültür seviyesi epey arttı” demişti. Duyuyorduk bir şeyler, ama görmek hele de yaşamak bambaşka…

Güzel ülkemde çalışan, düşünen, üreten, işinin hakkını veren 100 bin insan görevden ihraç edildi. Ama bu yetmedi anlaşılan şimdi de özgürlükleri ellerinden alınarak birer birer getiriliyor cezaevlerine. 

Yani ülke bu insanlardan temizlenirken (!) cezaevleri de dolup taşıyor. Gerçi cezaevlerindeki görevliler bu kadar tertipli, düzenli, temiz, saygılı, kültürlü insanı bir arada görmenin memnuniyeti içindedirler. 

Odaya girdiğim an nerede olursa olsun bulunduğu yeri gül bahçesine çevirmesine, çevirmesini bilen 13 ayrı değer, 13 ay

Bu haberler de ilginizi çekebilir