Gazi olayları protestocusu kadının ölümüne AYM'den tazminat

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Mart 27 2016
Anayasa Mahkemesi (AYM), 1995 yılında İstanbul Gazi Mahallesi'nde çıkan olayları protesto eden bir kişinin ölmesi ile ilgili yapılan başvuruda hak ihlali kararı verdi. Tazminat istemi ile yapılan başvurunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmeden AYM, başvurucuya 28 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 1995 yılında İstanbul Gazi Mahallesi'nde çıkan olayları protesto eden bir kişinin ölmesi ile ilgili yapılan başvuruda hak ihlali kararı verdi. Tazminat istemi ile yapılan başvurunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmeden AYM, başvurucuya 28 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

İstanbul Gaziosmanpaşa ilçesi Gazi Mahallesi'nde, 12 Mart 1995 tarihinde meydana gelen olayda, çok sayıda insan öldü ve yaralandı. Bu olayı protesto etmek amacıyla Aligül Yüksel'in annesinin de içinde bulunduğu topluluk 15 Mart 1995 tarihinde Pir Sultan Abdal Derneği önünde toplandı. Bu sırada meydana gelen olaylar neticesinde Yüksel'in annesi dâhil 5 kişi hayatını kaybetti. Annesinin ölümü nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini isteyen Yüksel, 12 Mart 1996 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na başvuru yaptı ancak bakanlık başvuruya cevap vermedi. Bunun üzerine Yüksel, 10 Temmuz 1996 tarihinde İstanbul 5. İdare Mahkemesi'ne maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle dava açtı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi, 25 Mayıs 1999'da zararın sosyal risk ilkesi uyarınca tazmininin gerektiğini ancak maddi tazminatın hesaplanabilmesi için ihtiyaç duyulan bilirkişi avansı ile ölenin çalıştığı işi ve gelirini gösteren belgeler sunulmadığından, başvurucunun maddi tazminat isteminden vazgeçtiği sonucuna ulaştığından, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verdi. Bu kararı Danıştay Onuncu Dairesi, 11 Aralık 2002'de uğranılan zararın münferit olaydan kaynaklandığı ve niteliği itibarıyla sosyal risk ilkesine göre tazmininin gerekmediği, bu nedenle tazmini istenen zararın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın verilen kararda, hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozdu.

İDARE MAHKEMESİ KARARINDA ISRAR ETTİ

İdare mahkemesi, 21 Ekim 2002'de bozma kararına uyarak, davalı idarenin örgütlenme ve genel güvenlik hizmetlerinin olay öncesi, olay sırasında ve de olay sonrasında hiçbir şekilde

Bu haberler de ilginizi çekebilir