Gıda üretiminde yapay zekâ dönemi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Temmuz 24 2023
Artan nüfus ve iklim değişikliği nedeniyle, aşırı hava koşullarına dayanabilecek verimli bitkilere ihtiyaç duyuluyor. Bunun için genom düzenleme yöntemi ve yapay zekâdan yararlanılıyor.
İklime dayanıklı muz, daha az suya ihtiyaç duyan pirinç ya da gıda israfını azaltan patates üretimi mümkün mü? Gıda üretimi, ekosistem üzerinde muazzam bir yük oluşturuyor. Aynı zamanda aşırı fırtınalar, kuraklıklar ve sıcak hava dalgaları nedeniyle meydana gelen ürün kayıpları, artan dünya nüfusunun gıda güvenliğini ciddi biçimde tehdit ediyor.

Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından hazırlanan bir raporda da vurgulandığı gibi, dünya büyük bir ikilemle karşı karşıya: Giderek artan nüfusu beslemek için daha fazla kaynak ve toprak kullanmadan, daha fazla üretim yapılması gerekiyor. WRI beslenme uzmanı ve raporun yazarlarından Janet Ranganathan, "Bugün ürettiğimiz gıda miktarı ile 2050 yılında insanları yeterince besleyebilmek için ihtiyacımız olan gıda miktarı arasında yüzde 50'lik bir açık var" diyor.

Kuraklığa dayanıklı pirinç

Bilim insanları, yapay zekâyı ve gen makası olarak adlandırılan CRISPR-CAS9 yöntemini kullanarak, daha yüksek verim sağlayan ve yetiştirmek için daha az kaynak gerektiren, iklime dayanıklı süper tarım ürünleri geliştirmek istiyor. Bunun için "genom düzenleme" yoluyla bitkilerin genetik yapısı değiştiriliyor. Sürecin sonunda, kısaca "GDO” olarak adlandırılan, genetiği değiştirilmiş organizmalar ortaya çıkıyor.

Örneğin pirinci ele alalım. İster İtalya’da ister Çin'de ya da Pakistan'da olsun, dünyanın büyük bölümündeki aşırı kuraklıklar, pirinç hasadında büyük kayıplara yol açıyor. Bu da normalde suda yüzen ve kendisi susuz bir bitki olan pirinç için büyük bir sorun teşkil ediyor. Genetik mühendislerine göre, bu sorunun çözümünde yeni bir pirinç türü yardımcı olabilir: "IR64" adı verilen pirinç çeşidi Hindistan, Endonezya, Moritanya, Mozambik, Vietnam ve Batı Afrika'daki Sahel bölgesi de dahil olmak üzere, çoğunlukla güney yarımküre bölgelerinde yetişiyor ve buradan tüm dünyaya pazarlanıyor.

Genetiği değiştirilerek kuraklığa daha dayanıklı hale getirilen bu

Bu haberler de ilginizi çekebilir